Nano Press
Facebook Twitter Instagram Google+ YouTube RSS Feed Italiano English Türkiye
TBL 13/02/2018, 19.37

SPORTANDO TR | Özel Röportaj: Stefanos Dedas

Bahçeşehir Koleji'nin başarılı Yunan koçu Stefanos Dedas ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

TBL
4.5 yıllık Gaziantep macerasının ardından sezon ortası TBL ekibi Bahçeşehir Koleji'nin başına geçen 35 yaşındaki Yunan koç Stefanos Dedas, Bahçeşehir Koleji'ndeki kariyerine harika başladı. Dedas öncesi ligde oynadığı 11 maçta sadece 5 galibiyet alabilen Bahçeşehir Koleji, Dedas yönetiminde çıktığı 10 maçta 8 galibiyet aldı ve 6. sıraya yükseldi. Dedas, ligdeki durumu düzeltirken Federasyon Kupası'nda da boş durmadı ve kupayı Bahçeşehir Koleji'nin müzesine gelmesini sağladı. Başarılı Yunan koç ile Bahçeşehir Koleji'ni ve Avrupa basketbolu konuştuk.


Bahçeşehir Koleji’nin başına geçtiğinizde takımın 11 lig maçında sadece 5 galibiyeti vardı. Sonraki süreçte oynadığınız 10 lig maçında 8 galibiyet almayı başardınız. Üstelik Federasyon Kupası’nı da müzenize götürdünüz. Bahçeşehir Koleji’nde tam olarak neleri değiştirdiniz?

Buraya geldiğimde herkes hayal kırıklığı yaşıyordu. Kulüp, yaptığı yatırımların karşılığını sonuç olarak alamadığı için sıkıntılı bir havadaydı diyebilirim. Burada birçok şeyi değiştirmem gerekti; takımın psikolojisi, antrenman metotları, kadro yapısı. Bunları yaparken maçlarımızı kazanmaya çalıştık. Zor bir süreçti ve tam olarak bitmediğini söyleyebilirim.

Kadroda birçok değişiklik yaptınız. Yabancı oyuncular olarak Antep’ten tanıdığınız DJ White’ı ve Avrupa basketbolunda çıkışta olan oyuncular arasında adı geçen Mike Dixon’ı kadronuza kattınız. Açıkçası Mike Dixon konusuna biraz girmek istiyorum. Size gelmeden haftalar önce Gürcistan formasıyla 2019 Dünya Kupası Elemeleri’nde Sırbistan’a 35 sayı atmıştı. Dixon’ın daha üst seviyelerde olması bekleniyordu. Onu nasıl kadronuza kattınız?

Dixon’ı tanıyordum. Geçen sezon Gaziantep’te beraber çalıştığım Marcus Denmon, kolejde birlikte oynadığı Mike Dixon ile çok yakın arkadaş. Üstelik AEK’da asistan koçluk yapan kardeşim, geçen sezon Dixon ile çalışmıştı. Onunla birçok ortak noktamız vardı yani. Onun Strasbourg’da mutlu olmadığını anladım. O da benim durumumu biliyordu. Dolayısıyla onu kadromuza katabildik. Belki BSL’de değiliz ama eğer iyiyseniz TBL’de de herkes sizi görebiliyor. Burası, Dixon adına Türkiye pazarına girmek için doğru bir yer. Onun iyi yanlarını herkese göstermeye çalışacağız. Aslında sakatlığı hala devam ettiği için onu 10-15 dakika civarlarında oynatıyoruz. Tamamen iyileştikten sonra süreleri 30 dakika civarına çıkabilir. Bizim için gerçekten önemli bir transferdi.

Yerli oyuncu transferi konusunda da çok aktiftiniz. Mutlu Akpınar, Ümit Sonkol ve Fatih Cantitiz’i kadronuza kattınız. Buna karşılık Murat Göktaş’ın Gaziantep Basketbol’a gitmesine izin verdiniz. Yerli oyuncu rotasyonunuzdaki değişiklikler hakkında neler söylemek istersiniz?

Ligdeki Telekom maçından önce takımın başına geldiğimde, uzun oyuncular konusunda güçlü ancak şutörler konusunda zayıf olduğumuzu gördük. Mutlu’nun Uşak’tan ayrılmaya sıcak bakabileceğini biliyordum dolayısıyla onunla iletişime geçtik. Murat Göktaş’ı Antep istedi. Aynı dönemde Ümit Sonkol’un Petkim’den ayrılabileceğini duyduk. Dolayısıyla Ümit’i kadromuza katıp, Murat’ın ayrılmasına izin verdik. Burada zamanlamaların uyuşması büyük rol oynadı. Fatih Cantitiz’i yardımcım Zafer tanıyordu. Onun savunmada kelepçe rolünü üstlenebilen bir oyuncu olduğunu söyledi. Bu transferlerle birlikte takımımızın şutör ve savunmacı eksikliğini gidermeye çalıştık. Benim takımla ligde çıktığım ilk maç Telekom maçıydı. O maç saat 13:00’te civarlarında başladı ve 15:00 civarlarında bitti. Ben saat 16:00 gibi kadroda yapacağımız değişikliklerin kararını vermiştim.

Çoğu kişi, TBL’den BSL’ye çıkmak için takım çekirdeğinin yerli oyuncular üstüne kurulu olması gerektiğini düşünüyor. Bu tamamen kişisel görüşüm ancak Bahçeşehir Koleji sanki Yiğitcan Turna/Hakan Yapar ikilisinin üstüne kurulu gibi…

Hem Yiğitcan hem de Hakan çok tecrübeli 2. lig oyuncuları. Hem hücumda hem de savunmada nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. Birçok farklı oyun stiline ayak uydurabiliyorlar. Ancak benim için çoğu maçın MVP’si Fatih Cantitiz. Kerem Gönlüm aldığı süreleri müthiş değerlendiriyor. Kerem Özkan, istatistik kağıdında gözükmeyecek birçok pozitif katkı sağlıyor takıma. Yiğitcan ve Hakan bizim ana oyuncularımız ama tamamen onların üstüne kurulu demek doğru olmaz. Her maç başka birinin öne çıktığını görebilirsiniz. Birçok farklı opsiyonumuz var, her maç en doğrusunu bulmaya çalışıyoruz.


Türk Telekom büyük bir avantaja sahip ve TBL’yi ilk sırada bitirip, BSL’ye yükselecekler gibi gözüküyor. Üst sıralarda Afyon ve Bursa gibi 2 tane güçlü ve iç sahada ateşli atmosfere sahip şehir takımı var. Playoff öncesi normal sezondaki en büyük hedefiniz ne?

Türk Telekom konusunda sana katılıyorum, 99% ihtimalle BSL’ye yükselecekler. Ancak BSL’ye çıkacak 2. takım için playofflar belirleyici olacak. Afyon, Bursa, Antalya, Selçuklu bunlar bizim en önemli rakiplerimiz ve hepsi yaz aylarından beri beraber olan oyuncu gruplarına sahip. Bu konuda bizden şanslı olduklarını söyleyebilirim. Biz, takımı sezon ortasında yeniden inşa etmeye çalıştık. Dolayısıyla normal sezondaki en büyük hedefimiz; takım kimyasını oturtmak ve playofflar öncesi rakiplerimizin çekineceği bir takım olabilmek. Federasyon Kupası’daki dominant perforamansımızla gerekli mesajı verdiğimizi düşünüyorum. Bazı rakiplerimizin, bizim Federasyon Kupası’ndaki performansımızdan etkilenip transfer yapmaya çalıştıklarını biliyorum.



TBL’deki fiziksel mücadele ve sertliğin BSL’den daha yüksek bir seviyede olduğunu biliyoruz. Bu konu hakkındaki gözlemleriniz nedir?

Gerçekten çok farklı ligler. TBL takımlarında genellikle atletizm problemi var. Ancak TBL’deki takımlar basketbol oynamayı iyi biliyor. Çoğu takım en iyi yanını ortaya çıkarmayı ve zayıf yanını örtbas etmeyi iyi biliyor. Küçük bütçeli takımlar, savunma yapmayı ve yüksek bütçeli takımlarla rekabet etmeyi biliyor. Kendinizi TBL’nin standardlarına ayarlayamazsanız bütçenizin hiçbir önemi kalmıyor. Bütçenizden bağımsız olarak, takımınız kesinlikle bu ligin oyun standardlarına ayak uydurabilmeli.

Geçen sezon yaptığınız röportajlarda, haftada 1 defa maç yapmanın takımların ritm bulması için bazen sıkıntı yarattığını söylemiştiniz. Bahçeşehir Koleji’yle genellikle haftada sadece 1 maç yapıyorsunuz. Bu aşamada haftada 1 maç yapmak size avantaj mı yoksa dezavantaj mı sağlıyor?

Buraya geldiğimde takım, psikolojik ve mental açıdan yıkılmış bir haldeydi. Haftada 1 maç yapmak bizim için iyi oldu çünkü yeni kurallar koyabildik, idman yapabildik, mental olarak düzeldik, kadromuza eklemeler yaptık. Genellikle haftada 1 maç oynamayı sevmem ama bizim durumumuz için haftada 1 maç avantaj oldu. Ancak önümüzdeki haftalarda yani takım iyice oturduğunda haftada 1 maç yapmak bize yetmeyebilir. Dolasıyla o dönemlerde takımın motivasyonunu ve oyun yoğunluğunu üst seviyede tutabilmek için BSL takımlarıyla hazırlık maçları yapabiliriz.

Koçluğa başlamanızda Ioannis Sfaraipoulos’un büyük bir payı var. Olympiacos’un maçlarını düzenli olarak izliyor musunuz? Sfairopoulus hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Ioannis Sfairopoulos, ben 19 yaşındayken PAOK’un yardımcı antrenörüydü ancak aslında başantrenör gibiydi. Selanik’e yakın bir yerde oturuyorurdum ve 19 yaşında olmama rağmen Sfairopoulos benim PAOK’a asistan koç olmamı istedi. Benim profesyonel olarak koçluk yapabileceğime inanan ilk kişi o. Aramız hala iyi. Yardımcısı olarak çalıştığım her koçtan bir şeyler öğrendim. Bunların hepsini direk kendi oyun tarzıma monte etmedim ancak herkesten bir şeyler öğrendim. Sfairopoulos hala aynı karakterde. Kriz anlarında kontrolü asla kaybetmiyor ve kriz anlarından nasıl çıkması gerektiğini biliyor. Onunla aramızın böyle olması büyük bir gurur. Beni koç yapan o aslında.


FOTO: EuroLeague

Geçtiğimiz haftalarda Fenerbahçe Doğuş-Anadolu Efes maçında 100 sayı polemiği yaşandı. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu benim sevdiğim bir şey değil. Birçok defa ben de aynı durumu tecrübe ettim. 2015/2016 sezonunda Pınar Karşıyaka’yla kendi sahamızda oynarken maçın son bölümlerine 97-81 önde girdik. O gün salonda 500-600 taraftar vardı. Hepsi ‘’Yüz yüz’’ diye bağırıyordu ancak Ufuk Sarıca’ya duyduğum saygı sebebiyle, oyuncularıma son topu kullanmamalarını söyledim. Aslında 100 sayı atmanın kötü şans getirdiğini düşünüyorum. Saçma gelebilir ama 100 sayı atmayı sevmiyorum. Telekom, ligde oynadığımız maçta 100 sayıyı bulmak için son topu kullanmıştı. Federasyon Kupası finalindeki Telekom maçından önce oyuncularıma bu 100 sayı olayını hatırlattım. Yabancıyım ama buradaki 5. sezonum olduğu için kendimi yabancı gibi hissetmiyorum. Birbirimize ve oyuna olabildiğince saygı göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Obradovic’i eleştirmiyorum ama ben 100 sayı için ekstra şeyler yapmayı pek sevmiyorum. Bunu yapacak güçte de değilim açıkçası.

Turkish Airlines EuroLeague’de hangi takımlar son 4’e kalır?

Çok zor bir soru. Bu sezon herkes dalgalanmalar yaşadı ancak CSKA’nın kesinlikle orada olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe de tecrübeli bir ekip, onlar da son 4’e kalacaktır. Diğer 2 takım içinse Olympiacos ve Real Madrid diyebilirim. Ancak bu dörtlü, geçen seneki dörtlüyle aynı. Bunun bir daha yaşanması kolay olmayabilir. Dolayısıyla Panathinaikos’un da önemli bir son 4 adayı olduğunu belirtmek lazım. 2 Yunan takımının ve Fenerbahçe Doğuş’un son 4’e kalmasını umuyorum, son 4’e kalacak diğer takım da CSKA olsun.

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde finale hangi 2 takım kalır?

Fenerbahçe Doğuş ve Beşiktaş Sompo Japan’ın final için öne çıkan takımlar olduğunu düşünüyorum. Kadrolarında değişiklik olsa da koçlar anlamında oturmuş ve iyi bir yapıları var. Aslında Beşiktaş’ın bütçesi yüksek değil ancak roller çok iyi şekilde dağıtılmış durumda. Herkes ne yapması gerektiğini iyi biliyor. Türk oyuncuları diğer ekiplerden daha fazla süre veriyorlar. Beşiktaş’ın bu performansı Türk basketbolu adına önemli. Kenan, Sertaç, Erkan gibi isimleri iyi kullanıyorlar. Beşiktaş’ın ligde sonuna kadar gitmesi Türk basketbolu için de çok önemli.

Avrupa’da takımlarını en çok takip etmeyi sevdiğiniz 3 koç hangileri?

Bulduğum her fırsatta CSKA’yı izlemeye çalışıyorum. Itoudis uzun yıllar asistan koç olarak çalıştı ancak kendine has bir oyun tarzı var. Onu kendime benzetiyorum. Fırsatını bulduğunda kendi yapısını kurdu. Benim karakterimle benzerlik gösteriyor dolayısıyla onu yakından takip ediyorum. Yıllarca asistanı olarak çalıştığım Zdovc’u da yakından takip ediyorum. Özellikle onun takımlarının yaptığı savunmayı kendi takımlarımda da görmek istiyorum. 3. isim olarak Blatt’i söyleyebilirim. Bu koçları takip ederek farklı bakış açıları kazanıyorum.

Avrupa’daki tüm oyuncular içinden istediğiniz gibi bir ilk 5 kurma hakkınız var. İlk beşiniz nasıl olur?

Calathes-Spanoulis-De Colo-Doncic-Vesely. Doncic’i 4 numaraya koyuyorum. Biraz fazla guard odaklı oldu ama bu beşle herkesi yeneriz.

Bugüne kadar çalıştığınız oyuncular içinde nasıl bir ilk 5 kurarsınız?

Birlikte çalıştığım en iyi oyuncu Patrick Beverley. Slovenya Milli Takımı’nda ve Antep'te Lakovic ile çalıştım. Antep’te Higgins ile çalıştım. PJ Tucker, Dunston, Haislip, Smodis, Sloukas, Davon Jefferson, Bobby Brown, Calloway, Lorbek ikilisi, Brezec, Mavrokefalidisgibi oyuncuları söyleyebilirim. Ancak birlikte çalıştığım oyuncular arasında benim için en özel olanı Andy Rautins’ti. Antep’te birlikte 2 sezon geçirdik ve ikisinde de playoff yaptı. Gerçekten sahaya kalbini koydu. Beverley ayrı bir konu çünkü bizle Spartak’ta çalıştıktan sonra kariyerinde büyük bir sıçrama yaptı. Cory Higgins, Gaziantep Basketbol adına güzel bir reklam oldu. Antep’ten CSKA’ya transfer oldu ve EuroLeague’i kazandı. Ancak kariyerim için en özel oyuncu Andy Rautins.


FOTO: FIBA

Itoudis, Higgins’i CSKA’ya transfer etmeden önce sizin fikrinizi almıştır…

Evet, onunla konuştuk. Bana Higgins’in karakterini sordu. O sezon deplasmanda Fenerbahçe’yi yenmiştik ancak playoff yapamamıştık. Onun 2-3 oynayabileceğini, bire bir pozisyonları bitirebileceğini söyledim Itoudis’e. Tüm kalbimle Higgins’in en üst seviyelere çıkmasını istedim. Bu onun hakkıydı. Müthiş biri, harika bir profesyonel. CSKA formasıyla hem son 8’de hem de son 4’te çok iyi oynadı. Onun transferinde payım olduğu için gururluyum.

Neredeyse 20 yıldır koçluk yapıyorsunuz. Bu süreçte Avrupa’da gördüğünüz en iyi takım hangisiydi?

2009 Panathinaikos. Diamantidis, Jasikevicius, Spanoulis, Nicholas, Perperoglou, Batiste, Pekovic… Bu takım sahada birçok farklı şekilde oynayabiliyordu. Aslında çocukluğumda izlediğim Jugoplastica da kusursuz bir takımdı. Ancak modern dönemde gördüğüm en iyi takım 2009 Panathinaikos. Şu an 100 milyon dolarınız bile olsa Avrupa’da öyle bir takım kuramazsınız.

L. Leventci

L. Leventci

Read also
05/10/2018, 11:58

Sigortam.net İTÜ Basket'te Hedef Süper Lig

Türkiye'de basketbolun profesyonelleşmesi sürecinde birbirinden önemli sporcuları basketbol camiasına kazandıran İTÜ, Türkiye Basketbol Ligi'nde (TBL) mücadeleye "Sigortam.net İTÜ Basket" olarak devam edecek.

03/10/2018, 17:36

Karesispor Yeni Sezona Hazır

Balıkesir'in Türkiye Basketbol Ligi'ndeki temsilcisi Karesispor Basketbol Takımı ile Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve Kaymakam Abdulkadir Demir sezon açılışı öncesinde kahvaltıda bir araya geldi.

Comments You must be registered to post a comment 0 Comments