Özel Röportaj: Berk Demir

Darüşşafaka Tekfen, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi için medya günü düzenledi. Düzenlenen medya gününde takımın yeni transferlerinden Berk Demir ile röportaj yapma fırsatı bulduk.

Hazırlık kampı nasıl geçti?

İtalya ve Türkiye’de hazırlık maçları yaptık. Bu maçların büyük kısmını iyi bir basketbolla ve yüksek bir mücadele gücüyle kazandık. Takımdaki kimya iyi. Maçların ikinci bölümünde kendimi daha iyi hissettim. Yorgunluğum azaldı, biraz tempo düştü, son 5-6 maç kendimi daha rahat hissettim. Takımda her şey yolunda. Herhangi bir sakatlık yok.

Pertevniyal formasıyla TBL’de iyi bir sezon geçirdikten sonra geçtiğimiz iki sezonda Anadolu Efes’te fazla forma şansı bulamadın. O dönemde neler ters gitti?

Doğru bir tercih miydi Anadolu Efes’te kalmak tartışılır ancak A takımda bulunmak istedim. Tamamen benim kararımdı. Seve seve kaldım. Efes yıllardır benim evim, yuvam. Kendi tercihim sonucu son iki sezonu Efes’te geçirdim. Tabii ki istediğim süreleri, sorumlulukları alamadım. Efes, her zaman yukarıyı hedefleyen bir kulüp. Kazanılmış Türkiye Kupası var ancak geçen iki sezonun Anadolu Efes adına başarılı geçtiğini söyleyemeyeceğim. Sonuçta Anadolu Efes’ten yani yuvadan ayrılmaya karar verdim ve Darüşşafaka Tekfen ile anlaştım.

Darüşşafaka’da Türk oyunculara önemli süreler veren bir yapı var. Bu sezondan kişisel olarak beklentilerin nedir?

Kişisel olarak tabii ki süre bandını olabildiğince yüksek tutmak istiyorum. EuroLeague için de geçerli bu. Sürelerimi olabildiğince fazla tutmak, sakatlıktan uzak iyi bir sezon geçirmek istiyorum. Sezon içindeki milli takım aralarına davet almak, kamplara davet almak. Kısa vadede kişisel hedeflerim bunlar.



Ersan İlyasova sonrası A Milli Takımımız için 4 numara sıkıntısı ortaya çıkabilir. Bu bölgede oluşabilecek boşluğu doldurabilecek oyunculardan biri sensin. Yakın vadede seni milli takımda görebilecek miyiz? Bunun için nasıl çalışmalar yapacaksın?

Milli takıma çağrılmak için kendi kulübünüzde süre almanız ve bir şeyler göstermeniz gerekiyor. Ersan İlyasova daha ne kadar oynar bilmiyorum ancak onun arkasından milli takımımızda 4 numara boşluğu olabilir. Onun yerini doldurabilecek oyunculardan biriyim. Ancak bu konuda benim dışımda da birçok aday var. Bir sürü basketbolcu arkadaşım, kardeşim var. Zaman ne gösterir bilinmez ancak elimden geleni yapacağım. O boşluğu doldurabilirsem tabii ki müthiş olur. Elimden geleni yapacağım.

Oyununda en güvendiğin yön ne? En çok geliştirmek göstermek istediğin taraf ne?

En güvendiğim yön için ribaund sezgisi ve şut diyebilirim. Şut, özgüvenle doğru orantılı. Gelişimin sonu yok ama adam değiştikten sonra yapılan kısa savunması ve benden daha fizikli oyuncularla mücadele konusunda kendimi geliştirebilirim. Hem fiziksel hem de teknik olarak geliştirebileceğim noktalar var. Hepsi bir fundamental.

Ahmet Çakı, Darüşşafaka’nın başına geçtikten kısa süre sonra seni transfer etti. Anadolu Efes döneminden tanışıyorsunuz koçla. Darüşşafaka Tekfen’e transfer sürecin nasıl gelişti?

Ben Pertevniyal’da oynarken, Ahmet ağabey Anadolu Efes’te yardımcı antrenördü. Sezonun büyük bölümünü Pertevniyal’da geçiyordum ancak sezon öncelesi kamplarda ve sezon içi bazı zamanlarda Ahmet ağabeyle konuşma fırsatımız oluyordu. Ondan sonra Ahmet ağabey, Alba Berlin’i çalıştırdı. Sonra Türkiye’ye döndü. Yine birkaç defa konuşma fırsatımız oldu. Sonrasında bu gelişmeler yaşanınca yeniden konuştuk. Hem İstanbul oluşu hem EuroLeague oluşu beni cezbetti. Bildiğim, beni tanıyan bir antrenör tarafından istenmek güzel bir şey. Ben de tereddütsüz biçimde buraya gelmeyi kabul ettim.

Darüşşafaka Tekfen, EuroLeague’in en düşük bütçeli takımlarından biri. Açıkçası insanların Daçka’dan beklentileri yüksek değil bu sezon. Oyuncular olarak bu sezondan beklentileriniz ve gerçekçi hedefleriniz nedir?

Yani EuroLeague’de müthiş yüksek bütçeler ve çok iyi kadrolar var. Müthiş takımlar var, bunlar şimdilik kağıt üstünde tabii ki. Bizim EuroLeague’de hedefimiz, kendi sahamızda kendi kalibremizde olan takımlara maç vermemek. Kendi kalibremizin üstündeki takımları da yenmeye çalışmak. Deplasmanlar için de aynı şeyi söyleyebilirim. Mücadele seviyesini yüksek tutarak, olabildiğince playoffu zorlamak hedefimiz yani.