Mini Röportaj: Ahmet Çakı
Ahmet Çakı, bu sezon Darüşşafaka Tekfen'i çalıştıracak.
Darüşşafaka Tekfen, yaklaşan sezon öncesi Tahincioğlu Basketbol Ligi için medya günü düzenledi. Düzenlenen medya gününde Darüşşafaka Tekfen başantrenörü Ahmet Çakı'yla kısa bir röportaj yapma fırsatı yakaladık.
Sezon başından beri verdiğiniz bütün röportajlarda savunma ağırlıklı bir takım olmak ve kolay sayı atmak üzerine kurulu bir sistem oluşturmak istediğinizi söylediniz. Nasıl bir savunma yapısı inşa etmeyi düşünüyorsunuz?
Öncelikle iyi savunmak yapmak istiyoruz, zaten her takım bunu istiyor. Ancak Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ve EuroLeague özelinde ‘’Biz sadece savunma yapıp, hızlı oynayacağız.’’ Diyerek bir şey başaramazsınız. İyi savunma yapmak istiyoruz ancak bunu yarı sahada kaliteli ve dengeli hücum ederek desteklemeliyiz. Yoksa Avellino maçında başımıza geldiği gibi bazı günlerde kötü hücum edip, top kaybı yaptığınız günlerde hiç savunma yapma şansı bulamadan 85-90 sayı yiyorsunuz. O yüzden sezonun bu bölümünde henüz tam istediğimiz seviyede olmasa da hücumumuzu adım adım geliştirerek, savunmamızı da bu seviyeye çekerek birbirlerini destekler hale getirmemiz lazım. Yoksa tabii ki benim hayalim savunmada olabildiğince az sayı yiyerek, hücumda hızlı skor üretmek. Ancak şu an hem o seviyede değiliz hem de eğer yarı saha hücumumuzu geliştirmezsek, bu bir işe yaramaz.
Sürekli takım olarak oynamanın öneminde bahsediyorsunuz ve bu sezon takım olarak oynama olgusunun önemine vurgu yapıyorsunuz. Ancak Wilbekin’in ayrılışı sonrası özellikle kritik anlarda sorumluluk alacak bir liderin yokluğunu, kritik dönemlerde arayabilirsiniz. Hazırlık maçlarında iyi bir çizgi yakalayan NBA/EuroLeague tecrübeli point guard Ray McCallum’un sizin saha içi lideri olacağını söyleyebilir miyiz?
Öyle evet. Biz öyle olmasını istiyoruz zaten. İlla skor anlamında değil, karar veren yerinde olsun istiyoruz Zanis Peiners, Markel Brown ve özellikle Ray McCallum’un. Yerliler özelinde Kartal’ın o rolde olmasını istiyoruz. Ancak milli takımdan yeni geldiği için henüz hazır ve adapte değil. Milli takımda fazla oynama şansı bulamadığı için şu an maç olarak eksiği var. Kartal’ı bir an önce hazırlamamız lazım.
Aslında bu yaz Jordan Loyd ve Cory Jefferson’ı kadronuza katmıştınız ancak yaşanan talihsizlikler sonrası şu an ikisi de takımda değil. Onların yerine Markel Brown ve Jeremy Evans’ı transfer ettiniz. Yaşanan bu süreç, sizin kafanızdaki planları değiştirdi mi?
Biraz değiştirdi. Jordan Loyd, çok yönlü bir oyuncuydu. Hem topa yön verebilen hem topsuz oynayabilen hem açık sahayı oynayabilen hem de çok ribaund alan bir oyuncuydu Jordan Loyd. Fakat bu tip oyuncular az, o bir şanstı. Erken scout edip yakalamıştık onu ancak NBA’den talibi çıkınca en azından para kazandık. Şimdi oluşan şartların arasında en iyisi Markel Brown ve Jeremy Evans. İkisinin de hem Avrupa basketbolun adapte olmaları hem de fiziksel olarak hazır olmaları gerekiyor. Onlar olduğu zaman daha verimli oynayacaklarını düşünüyorum.
FOTO: Ntvspor
Jeremy Evans ve Markel Brown, 2016/2017 sezonunda Khimki forması giymişti. Ancak Jeremy Evans’ın macerası çok kısa sürmüştü. Bu iki oyuncunun EuroLeague tecrübesi yok. Bu transfer risk barındıyor diyebilir miyiz?
Bizim çoğu transferimizde risk var. Bizim ekonomik şartlarımıza göre EuroLeague’de ve Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde takım kurmaya karar verdiğimiz zaman, bazı denenmiş ama olmamış veya son sezonu çok iyi geçirmemiş oyunculardan ortaya bir enerji, kimya yaratmayı düşündük. Çünkü son dönemde iyi oynamış oyuncular ekonomik anlamda başka bir seviyede oluyor, EuroLeague’deki daha üst seviye takımlarda oluyor. O yüzden mecburen bir risk almak zorundaydık ve bu yönde aldık. Bunu açıkça söyleyebilirim.
EuroLeague tecrübeli oyuncuları tercih etmenin her zaman daha faydalı olduğu söylenir. Yabancılardan Ray McCallum ve Jon Diebler’ın EuroLeague tecrübesi var. Yerlilerde EuroLeague tecrübeli daha çok isim var. EuroLeague özelinde kadrodaki en tecrübeli oyuncu Oğuz Savaş. Bu sezon Oğuz’dan beklentileriniz neler?
Yerli ve yabancı oyuncular özelinde EuroLeague tecrübemizin az olduğunu biliyoruz. Enerjimizle ve isteğimizle bunu biraz kapatmaya çalışacağız. Dediğim gibi biz, potansiyeli olan oyuncuları alıp o şansı vermeyi tercih ettik. Bazılarına ikinci şansı vermeyi tercih ettik, Ray McCallum ve Jeremy Evans gibi. Zanis Peiners gibi ilk kez bu şansı elde edenler var. Oğuz Savaş, gerçekten bizde oynamak istediğini çok açık bir şekilde dile getirdi ve ekonomik şartlardan bahsetmedi bile. Şu anda Oğuz’dan gerçekten memnunuz. Tabii ki hazır değil ama hazır olduğunda bize daha da iyi katkılar vereceğine inanıyorum.
Hazırlık kampında Zanis Peiners’i 1 numaradan 4 numaraya kadar birçok farklı pozisyonda kullandınız. Peiners’ten beklentileriniz neler?
Biz, onu tamamlayıcı oyuncu olarak her yerde kullanmayı düşünüyoruz. Şu ana kadar katkısı olumlu. Ama onun da daha geliştirmesi gereken birkaç yer var. Takıma adapte olduğunda daha da verimli olacaktır.
Sezon başından beri verdiğiniz bütün röportajlarda savunma ağırlıklı bir takım olmak ve kolay sayı atmak üzerine kurulu bir sistem oluşturmak istediğinizi söylediniz. Nasıl bir savunma yapısı inşa etmeyi düşünüyorsunuz?
Öncelikle iyi savunmak yapmak istiyoruz, zaten her takım bunu istiyor. Ancak Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ve EuroLeague özelinde ‘’Biz sadece savunma yapıp, hızlı oynayacağız.’’ Diyerek bir şey başaramazsınız. İyi savunma yapmak istiyoruz ancak bunu yarı sahada kaliteli ve dengeli hücum ederek desteklemeliyiz. Yoksa Avellino maçında başımıza geldiği gibi bazı günlerde kötü hücum edip, top kaybı yaptığınız günlerde hiç savunma yapma şansı bulamadan 85-90 sayı yiyorsunuz. O yüzden sezonun bu bölümünde henüz tam istediğimiz seviyede olmasa da hücumumuzu adım adım geliştirerek, savunmamızı da bu seviyeye çekerek birbirlerini destekler hale getirmemiz lazım. Yoksa tabii ki benim hayalim savunmada olabildiğince az sayı yiyerek, hücumda hızlı skor üretmek. Ancak şu an hem o seviyede değiliz hem de eğer yarı saha hücumumuzu geliştirmezsek, bu bir işe yaramaz.
Sürekli takım olarak oynamanın öneminde bahsediyorsunuz ve bu sezon takım olarak oynama olgusunun önemine vurgu yapıyorsunuz. Ancak Wilbekin’in ayrılışı sonrası özellikle kritik anlarda sorumluluk alacak bir liderin yokluğunu, kritik dönemlerde arayabilirsiniz. Hazırlık maçlarında iyi bir çizgi yakalayan NBA/EuroLeague tecrübeli point guard Ray McCallum’un sizin saha içi lideri olacağını söyleyebilir miyiz?
Öyle evet. Biz öyle olmasını istiyoruz zaten. İlla skor anlamında değil, karar veren yerinde olsun istiyoruz Zanis Peiners, Markel Brown ve özellikle Ray McCallum’un. Yerliler özelinde Kartal’ın o rolde olmasını istiyoruz. Ancak milli takımdan yeni geldiği için henüz hazır ve adapte değil. Milli takımda fazla oynama şansı bulamadığı için şu an maç olarak eksiği var. Kartal’ı bir an önce hazırlamamız lazım.
Aslında bu yaz Jordan Loyd ve Cory Jefferson’ı kadronuza katmıştınız ancak yaşanan talihsizlikler sonrası şu an ikisi de takımda değil. Onların yerine Markel Brown ve Jeremy Evans’ı transfer ettiniz. Yaşanan bu süreç, sizin kafanızdaki planları değiştirdi mi?
Biraz değiştirdi. Jordan Loyd, çok yönlü bir oyuncuydu. Hem topa yön verebilen hem topsuz oynayabilen hem açık sahayı oynayabilen hem de çok ribaund alan bir oyuncuydu Jordan Loyd. Fakat bu tip oyuncular az, o bir şanstı. Erken scout edip yakalamıştık onu ancak NBA’den talibi çıkınca en azından para kazandık. Şimdi oluşan şartların arasında en iyisi Markel Brown ve Jeremy Evans. İkisinin de hem Avrupa basketbolun adapte olmaları hem de fiziksel olarak hazır olmaları gerekiyor. Onlar olduğu zaman daha verimli oynayacaklarını düşünüyorum.
FOTO: Ntvspor
Jeremy Evans ve Markel Brown, 2016/2017 sezonunda Khimki forması giymişti. Ancak Jeremy Evans’ın macerası çok kısa sürmüştü. Bu iki oyuncunun EuroLeague tecrübesi yok. Bu transfer risk barındıyor diyebilir miyiz?
Bizim çoğu transferimizde risk var. Bizim ekonomik şartlarımıza göre EuroLeague’de ve Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde takım kurmaya karar verdiğimiz zaman, bazı denenmiş ama olmamış veya son sezonu çok iyi geçirmemiş oyunculardan ortaya bir enerji, kimya yaratmayı düşündük. Çünkü son dönemde iyi oynamış oyuncular ekonomik anlamda başka bir seviyede oluyor, EuroLeague’deki daha üst seviye takımlarda oluyor. O yüzden mecburen bir risk almak zorundaydık ve bu yönde aldık. Bunu açıkça söyleyebilirim.
EuroLeague tecrübeli oyuncuları tercih etmenin her zaman daha faydalı olduğu söylenir. Yabancılardan Ray McCallum ve Jon Diebler’ın EuroLeague tecrübesi var. Yerlilerde EuroLeague tecrübeli daha çok isim var. EuroLeague özelinde kadrodaki en tecrübeli oyuncu Oğuz Savaş. Bu sezon Oğuz’dan beklentileriniz neler?
Yerli ve yabancı oyuncular özelinde EuroLeague tecrübemizin az olduğunu biliyoruz. Enerjimizle ve isteğimizle bunu biraz kapatmaya çalışacağız. Dediğim gibi biz, potansiyeli olan oyuncuları alıp o şansı vermeyi tercih ettik. Bazılarına ikinci şansı vermeyi tercih ettik, Ray McCallum ve Jeremy Evans gibi. Zanis Peiners gibi ilk kez bu şansı elde edenler var. Oğuz Savaş, gerçekten bizde oynamak istediğini çok açık bir şekilde dile getirdi ve ekonomik şartlardan bahsetmedi bile. Şu anda Oğuz’dan gerçekten memnunuz. Tabii ki hazır değil ama hazır olduğunda bize daha da iyi katkılar vereceğine inanıyorum.
Hazırlık kampında Zanis Peiners’i 1 numaradan 4 numaraya kadar birçok farklı pozisyonda kullandınız. Peiners’ten beklentileriniz neler?
Biz, onu tamamlayıcı oyuncu olarak her yerde kullanmayı düşünüyoruz. Şu ana kadar katkısı olumlu. Ama onun da daha geliştirmesi gereken birkaç yer var. Takıma adapte olduğunda daha da verimli olacaktır.