İlkan Karaman: ''Obradovic, benim geri dönmemi bekleyeceğini ve planlarında yer aldığımı söyledi.''
Yeni sezonda Pınar Karşıyaka forması giyecek olan İlkan Karaman, yeni sezon öncesi keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.
2011-12 sezonunda formasını giydiği Pınar Karşıyaka‘ya bu yıl geri dönen İlkan Karaman, eski günlerde olduğu gibi, smaçlarıyla taraftarı coşturup, 2 sezonluk aranın ardından yeniden Play Off’a kalacaklarını belirtti.
İki sezondur gediklisi olduğu Play Off potasından uzak kalan Pınar Karşıyaka, yeni sezonda beyaz bir sayfa açtı. Başantrenörlüğe Büyükçekmece’de kendini gösteren Özhan Çıvgın’ı getiren Kaf Kaf, bir çok yeni transferle kadrosunu güçlerdirdi. Yeni transferlerin içinde İlkan Karaman ise diğer oyunculardan ayrılıyor. 2011-12 sezonunda Kaf Kaf’ta harika bir performans göstererek, atletizm konusunda Türk basketbolunda çığır açan, NBA’de Brooklyn Nets tarafından draft edilen, ardından Fenerbahçe’ye transfer olan ve milli takımın pota altını sırtlayan 28 yaşındaki basketbolcu, uzun sakatlık döneminin ardından, çıkış yaptığı yere geri döndü. Fenerbahçe’de yaşadığı diz problemi sonrası sahalardan bir süre uzak kalan İlkan, geçen sezon Özhan Çıvgın yönetimindeki Büyükçekmece’de özlenen İlkan’ı basketbolseverlere izletti. Özhan Hoca’nın Pınar Karşıyaka’yla anlaşmasının ardından ilk işi de İlkan Karaman’ı kadroya katmak oldu. Başarılı basketbolcu, yeni sezon öncesi kişisel ve takımının hedeflerini 9 Eylül Gazetesi’yle paylaştı.
''Burada tekrar çıkış yapacağım''
“Pınar Karşıyaka’ya yıllar sonra geri döndüm. Burası benim için çok farklı. En verimli sezonumu geçirip, çıkış yaptığım yer İzmir. Karşıyaka’dan A Milli Takım’a gittim. NBA’a draft oldum. Fenerbahçe’ye transfer oldum. Şimdi tekrar burası çıkış noktası olacak benim için. Biliyorum ki yeşil kırmızılı basketbolseverlerin benden beklentisi yüksek. Bu taraftarla 2011-12 sezonunda olduğu gibi harika bir dönem geçireceğimi düşünüyorum.”
''Hızlı basketbol benim avantajıma''
“NBA’de şampiyonlukları tekeline alan Golden State Warriors, dünyada basketbol anlayışını değiştirdi. Eskisi gibi hantal uzunların olduğu, 24 saniyenin son anına kadar süren hücumlar kalmadı. Setler hızlı basketbol üzerine kurulu. Ben de atletik bir uzun olarak, değişen basketbol benim avantajıma. Türk basketbolunun bu duruma ayak uydurması da ne kadar ilerlediğimizi gösteriyor. Başantrenörümüz Özhan Hoca da kendini sürekli yenileyen bir insan. Modern basketbol nasılsa, kendi taktiklerini geliştiriyor. Agresif, hareketli bir takım yaratmak istiyor. Özhan Hoca geçen sene Büyükçekmece’de benden desteğini hiç esirgemedi. Ben de maçlarda güzel reaksiyon verince arkamda durdu ve geçen yıl güzel bir sezon geçikdim. Kaldığım yerden bu yıl devam edeceğim.”
''En unutamadığım an Celtics maçı''
“En unutamadığın maç, Boston Celtics’e karşı oynadığım karşılaşmaydı. Fenerbahçe forması giyerken onlara rakip olmuştum. Çocukluk idollerimden Garnett’e karşı oynamıştım. Çok heyecanlanmıştım. En unutamadığın smaç ise milli takımda İtalya’ya yaptığım smaçtı. Blok olarak da Euroleague’de Real Madrid’e karşı Marcus Slaughter’e yaptığım bloktu. Sakatlıklardan sonra sahalara dönmek için bu kadar uğraşmamın sabebi hedeflerimin olması. Potansiyelimin farkındayım. Eski formumda olursam, tekrar zirveye çıkabileceğimi biliyorum. Onun öncesinde aşmam gereken bir sürü engel var. Sağlıklı olduktan sonra önüm açık.”
''Obradovic, dönmemi çok istedi''
“Dizimden 3. operasyonumu geçirmiştim. O dönem Fenerbahçe’deki hocam Obradovic, benim geri dönmemi bekleyeceğini ve planlarında yer aldığımı söyledi. Sürekli iletişim halindeydik. Ona bir ameliyat daha geçireceğimi ve devam edemeyeceğimi ifade ettim. İleride umarım yollarımız tekrar kesişir dedim. Her basketbolcunun olduğu gibi, en çok çalışmak istediğim antrenörlerden bir tanesi Obradovic. Kazandığı başarılar, çalıştığı oyunculara aşama kaydettirmesiyle efsane bir çalıştırıcı.”
''Basketbolu bırakabilirdim''
“Sakatlığım dönemimde Fenerbahçe’nin fizyoterapisti Haşim Ay’ın iyileşmemde bana katkısı çok büyük. Parkelere dönmemi sağlayan İsviçre’deki doktoru bulan da oydu. Basketbolu bırakma noktasına gelmiştim. Yıllarca basketboldan uzak kalmıştım. 2013’ten 1015’e kadar parkelere çıkamadım. İsviçre’de bana yapılan operasyon Türkiye’de ilk kez yapılan bir ameliyattı. Roger Federer ve David Beckham’ın tedavi eden doktor beni de sahalara döndürdü. Ameliyattan sonraki rehabilitasyon sürecini da çok iyi geçirdim ve tam anlamıyla hazır hale geldim.”
''Sokakta gördüğüm destek harika''
“Karşıyaka sokaklarındaki taraftarların bana desteği çok olumlu. Hala benim 2011-12 sezonundaki smaçlarımı, bloklarımı, ribaundlarımı hatırlatıyorlar. Kaf Kaf tribünlerinin benden neler beklediğini biliyorum. Onları yine smaçlarımla coşturacağım. Karşılaşmalar ilerledikçe, bana güvenleri arttıkça, destekleri de çoğalacak. Karşıyaka’da kendimi yeniden gösterip milli takıma geri dönmek amacındayım. Takımımızda 4 numara eksikliği var ve Ufuk Sarıca’ya kendimi göstereceğim.
Her zamankinden çok istekliyim. Çağırdıklarında seve seve orada bulunacağım.”
Radyodaki anonsla hayatı değişti
“Tekirdağ Çerkezköy doğumluyum. Boyum 10 yaşında 1.70’ti. Anneme neden bu kadar uzunum diye hayıflanıyordum. Hayatımda basketbol topu görmemiştim. Annem radyoda Efes seçmeleri olduğunu duyuyor. Beni denemelere götürüyor. Efes’te alt yaş takımına seçilip, bir yıl İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi)’de oynadım ve transfer olduğum Tofaş’ta profesyonel oldum. 2011-12 sezonunda geldiğim Pınar Karşıyaka’da da büyük sıçrama yaptım ve Fenerbahçe ile milli takımın kapıları açıldı.”
41 Giydi hayatı tersine döndü
“Boynumdaki 21 yazılı dövmem, ilk Karşıyaka dönemimde giydiğim forma numaram. Vücudumdaki diğer dövmelerimin bir anlamı yok. Bu sene 14 numarayı seçtim. Kaf Kaf’tan milli takıma gittiğimde bu numarayı kullandım ve çok güzel bir dönem geçirdim. Fenerbahçe’ye gittiğimde Oğuz Savaş 21, Kaya Peker 14 giyiyordu. Ben de 14’ün tersi, 41’i seçeyim dedim ama herşey tersine döndü. Üst üste sakatlıklar yaşadım. Geçen sene Büyükçekmece’de 14 giymiştim ve güzel bir performans sergiledim. Bu sene de ayrı numarayla devam edeceğim.”
''Play-off'a kalmalıyız''
İki senedir Play Off’un uzağındayız ev bu Pınar Karşıyaka için kabul edilemez bir durum. Yeni dönemde kesinlikle ilk 8’e adımızı yazdıracağız. Sonra Avrupa’da ses getirecek başarılar yakalamak hedefindeyiz. Genç bir kadromuz var. Taraftarımız bu sene heyecanlı, hareketli bir basketbol izleyecek. Onların desteğiyle çok maç kazanacağız. İleride yaşamak istediğim şehirlerden biri İzmir. İstanbul’daki kaostan kurtulup gelince, buradaki insanların daha medeni, canayakın oluğunu görünce insan kopmak istemiyor buralardan. Karşıyaka’da huzurluyum.”
İki sezondur gediklisi olduğu Play Off potasından uzak kalan Pınar Karşıyaka, yeni sezonda beyaz bir sayfa açtı. Başantrenörlüğe Büyükçekmece’de kendini gösteren Özhan Çıvgın’ı getiren Kaf Kaf, bir çok yeni transferle kadrosunu güçlerdirdi. Yeni transferlerin içinde İlkan Karaman ise diğer oyunculardan ayrılıyor. 2011-12 sezonunda Kaf Kaf’ta harika bir performans göstererek, atletizm konusunda Türk basketbolunda çığır açan, NBA’de Brooklyn Nets tarafından draft edilen, ardından Fenerbahçe’ye transfer olan ve milli takımın pota altını sırtlayan 28 yaşındaki basketbolcu, uzun sakatlık döneminin ardından, çıkış yaptığı yere geri döndü. Fenerbahçe’de yaşadığı diz problemi sonrası sahalardan bir süre uzak kalan İlkan, geçen sezon Özhan Çıvgın yönetimindeki Büyükçekmece’de özlenen İlkan’ı basketbolseverlere izletti. Özhan Hoca’nın Pınar Karşıyaka’yla anlaşmasının ardından ilk işi de İlkan Karaman’ı kadroya katmak oldu. Başarılı basketbolcu, yeni sezon öncesi kişisel ve takımının hedeflerini 9 Eylül Gazetesi’yle paylaştı.
''Burada tekrar çıkış yapacağım''
“Pınar Karşıyaka’ya yıllar sonra geri döndüm. Burası benim için çok farklı. En verimli sezonumu geçirip, çıkış yaptığım yer İzmir. Karşıyaka’dan A Milli Takım’a gittim. NBA’a draft oldum. Fenerbahçe’ye transfer oldum. Şimdi tekrar burası çıkış noktası olacak benim için. Biliyorum ki yeşil kırmızılı basketbolseverlerin benden beklentisi yüksek. Bu taraftarla 2011-12 sezonunda olduğu gibi harika bir dönem geçireceğimi düşünüyorum.”
''Hızlı basketbol benim avantajıma''
“NBA’de şampiyonlukları tekeline alan Golden State Warriors, dünyada basketbol anlayışını değiştirdi. Eskisi gibi hantal uzunların olduğu, 24 saniyenin son anına kadar süren hücumlar kalmadı. Setler hızlı basketbol üzerine kurulu. Ben de atletik bir uzun olarak, değişen basketbol benim avantajıma. Türk basketbolunun bu duruma ayak uydurması da ne kadar ilerlediğimizi gösteriyor. Başantrenörümüz Özhan Hoca da kendini sürekli yenileyen bir insan. Modern basketbol nasılsa, kendi taktiklerini geliştiriyor. Agresif, hareketli bir takım yaratmak istiyor. Özhan Hoca geçen sene Büyükçekmece’de benden desteğini hiç esirgemedi. Ben de maçlarda güzel reaksiyon verince arkamda durdu ve geçen yıl güzel bir sezon geçikdim. Kaldığım yerden bu yıl devam edeceğim.”
''En unutamadığım an Celtics maçı''
“En unutamadığın maç, Boston Celtics’e karşı oynadığım karşılaşmaydı. Fenerbahçe forması giyerken onlara rakip olmuştum. Çocukluk idollerimden Garnett’e karşı oynamıştım. Çok heyecanlanmıştım. En unutamadığın smaç ise milli takımda İtalya’ya yaptığım smaçtı. Blok olarak da Euroleague’de Real Madrid’e karşı Marcus Slaughter’e yaptığım bloktu. Sakatlıklardan sonra sahalara dönmek için bu kadar uğraşmamın sabebi hedeflerimin olması. Potansiyelimin farkındayım. Eski formumda olursam, tekrar zirveye çıkabileceğimi biliyorum. Onun öncesinde aşmam gereken bir sürü engel var. Sağlıklı olduktan sonra önüm açık.”
''Obradovic, dönmemi çok istedi''
“Dizimden 3. operasyonumu geçirmiştim. O dönem Fenerbahçe’deki hocam Obradovic, benim geri dönmemi bekleyeceğini ve planlarında yer aldığımı söyledi. Sürekli iletişim halindeydik. Ona bir ameliyat daha geçireceğimi ve devam edemeyeceğimi ifade ettim. İleride umarım yollarımız tekrar kesişir dedim. Her basketbolcunun olduğu gibi, en çok çalışmak istediğim antrenörlerden bir tanesi Obradovic. Kazandığı başarılar, çalıştığı oyunculara aşama kaydettirmesiyle efsane bir çalıştırıcı.”
''Basketbolu bırakabilirdim''
“Sakatlığım dönemimde Fenerbahçe’nin fizyoterapisti Haşim Ay’ın iyileşmemde bana katkısı çok büyük. Parkelere dönmemi sağlayan İsviçre’deki doktoru bulan da oydu. Basketbolu bırakma noktasına gelmiştim. Yıllarca basketboldan uzak kalmıştım. 2013’ten 1015’e kadar parkelere çıkamadım. İsviçre’de bana yapılan operasyon Türkiye’de ilk kez yapılan bir ameliyattı. Roger Federer ve David Beckham’ın tedavi eden doktor beni de sahalara döndürdü. Ameliyattan sonraki rehabilitasyon sürecini da çok iyi geçirdim ve tam anlamıyla hazır hale geldim.”
''Sokakta gördüğüm destek harika''
“Karşıyaka sokaklarındaki taraftarların bana desteği çok olumlu. Hala benim 2011-12 sezonundaki smaçlarımı, bloklarımı, ribaundlarımı hatırlatıyorlar. Kaf Kaf tribünlerinin benden neler beklediğini biliyorum. Onları yine smaçlarımla coşturacağım. Karşılaşmalar ilerledikçe, bana güvenleri arttıkça, destekleri de çoğalacak. Karşıyaka’da kendimi yeniden gösterip milli takıma geri dönmek amacındayım. Takımımızda 4 numara eksikliği var ve Ufuk Sarıca’ya kendimi göstereceğim.
Her zamankinden çok istekliyim. Çağırdıklarında seve seve orada bulunacağım.”
Radyodaki anonsla hayatı değişti
“Tekirdağ Çerkezköy doğumluyum. Boyum 10 yaşında 1.70’ti. Anneme neden bu kadar uzunum diye hayıflanıyordum. Hayatımda basketbol topu görmemiştim. Annem radyoda Efes seçmeleri olduğunu duyuyor. Beni denemelere götürüyor. Efes’te alt yaş takımına seçilip, bir yıl İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi)’de oynadım ve transfer olduğum Tofaş’ta profesyonel oldum. 2011-12 sezonunda geldiğim Pınar Karşıyaka’da da büyük sıçrama yaptım ve Fenerbahçe ile milli takımın kapıları açıldı.”
41 Giydi hayatı tersine döndü
“Boynumdaki 21 yazılı dövmem, ilk Karşıyaka dönemimde giydiğim forma numaram. Vücudumdaki diğer dövmelerimin bir anlamı yok. Bu sene 14 numarayı seçtim. Kaf Kaf’tan milli takıma gittiğimde bu numarayı kullandım ve çok güzel bir dönem geçirdim. Fenerbahçe’ye gittiğimde Oğuz Savaş 21, Kaya Peker 14 giyiyordu. Ben de 14’ün tersi, 41’i seçeyim dedim ama herşey tersine döndü. Üst üste sakatlıklar yaşadım. Geçen sene Büyükçekmece’de 14 giymiştim ve güzel bir performans sergiledim. Bu sene de ayrı numarayla devam edeceğim.”
''Play-off'a kalmalıyız''
İki senedir Play Off’un uzağındayız ev bu Pınar Karşıyaka için kabul edilemez bir durum. Yeni dönemde kesinlikle ilk 8’e adımızı yazdıracağız. Sonra Avrupa’da ses getirecek başarılar yakalamak hedefindeyiz. Genç bir kadromuz var. Taraftarımız bu sene heyecanlı, hareketli bir basketbol izleyecek. Onların desteğiyle çok maç kazanacağız. İleride yaşamak istediğim şehirlerden biri İzmir. İstanbul’daki kaostan kurtulup gelince, buradaki insanların daha medeni, canayakın oluğunu görünce insan kopmak istemiyor buralardan. Karşıyaka’da huzurluyum.”