Mert Konuk: ''Bazı oyuncular oynamadıkça motivasyonları düşebiliyor.''
Tofaş'ın genç oyuncusu Mert Konuk, yeni sezon öncesi keyifli bir röportaj verdi.
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi‘nde geçtiğimiz sezon 2 kulvarda da final oynama başarısı gösteren Tofaş‘ta takımın potansiyelli gençlerinden Mert Konuk, basketball.com.tr ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.
– Birçok oyuncunun basketbola başlama hikayesi merak edilir. Senin durumun biraz özel aslında. Baban ligin önemli oyuncularından biriydi. Senin hikayen nasıl başladı, babanın etkisi ne derece etkili oldu?
Benim durumum biraz daha özel, 40 günlükken kazanılan kupada sahadaymışım. Basketbolun hep içindeydim ama 10 yaşında antremanlara başladım. Basketboldan önce 4 sene yüzdüm, yüzmekten artık sıkılmıştım ve ailem de beni basketbola yönlendirdi. Açıkçası ben basketbolu çok istediğim için babamın olumlu etkisi oldu.
– Çocukluğunda basketbol dışında bir kariyer planlaman oldu mu? Yoksa en başından beri ‘sadece basketbol’ mu dedin?
Çocukluğumdan beri benim için sadece basketbol olmuştur. Başka hiçbir şeyi ne istedim ne de düşündüm, sadece basketbol dedim.
– Genç oyuncular için en sert eleştiri yine ailesinden gelir derler. Basketbolla iç içe yaşayan bir aileden gelmenin avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedebilir misin?
Basketbol duayeni bir babayla yaşamak kolay değil. Sert eleştiriler aldığım doğrudur. Bu benim iyiliğimi isteyen bir ailem olduğunu gösterir. Ailemin maçlardan sonra olumlu ve olumsuz eleştirmesi hep daha iyiye gitmeme yardımcı oluyor. Benim için çok fazla dezavantajı yok bu durumun.
– Günümüz basketbolu çok farklı bir noktaya evrildi. Şutör pozisyonunda oynayan bir oyuncu için eskiden sadece şutu yeterli görülürdü. Ancak artık bir şutörde hücumu kadar savunması da aranan bir özellik oldu. Bu senin gelişim sürecinde önceliklerini değiştirdi mi?
Benim gelişim sürecim daha devam ediyor açıkçası, tabii ki calışmalarıma sadece hücum yönünden değil, bunun yanında savunmamı arttıracak ekstra idmanlarla kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
– Oyun stiline yakın gördüğün ya da idol olarak benimsediğin bir oyuncu var mı? Bazı oyuncular rol model olarak kabul ettiği yıldızların stili doğrultusunda çalışıyorlar. Sende böyle şeyler oluyor mu?
Benim öyle çok benimsediğim bir oyuncu yok. Doğruyu söylemek gerekirse daha çok kendi oyun tarzımı yaratmaya çalışıyorum.
– İnsan koyduğu hedeflere elbette adım adım ilerler. Bu bağlamda yolun başındasın ama hedeflerin arasında zirve diyeceğin nokta hangisi? Avrupa’da elit bir takımda oynamak ya da NBA’e gitmek gibi.
Benim ilk hedefim Avrupa’da elit bir takımda iyi süreler bulup oynayabilmek. NBA daha sonraki hedefim.
– Genç bir oyuncu olarak Gelişim Ligi’ni nasıl değerlendiriyorsun? Bu ligin gençlerin gelişiminde fark yaratan bir unsur olduğunu düşünüyor musun?
Bu sene düzenlenen BGL biz genç oyuncular için cok faydalıydı. Bu sayede fazla maç yapma imkanı bulduk ve maç tecrübesi edindik. Ayrıca başka şehirlere gidip Süper Lig havasında organizasyon yaşamak gerçekten insana tecrübe katıyor.
– Milli Takım bazında altyapı seviyesinde başarılı turnuvalar geçirdiğimiz dönemler oldu. Ancak orada çok başarılı olan gençlerin, A Takım seviyesinde benzer performansları gösteremediğini de gördük. Diğer ülkelerde ise durum biraz daha farklı. Bizdeki temel sorun sence ne?
Bu aslında zor bir soru. Altyapı seviyesinde alınan sürelerin daha sonra A takım seviyesinde bulunamaması ve süre bulamayan oyuncunun motivasyonunu kaybedip pes etmesi olabilir diye düşünüyorum.
– Türklerle ilgili olarak genelde, ‘tembel, çalışmıyorlar..’ algısı var ve bu algı yerleşmiş durumda. Bu güvensizlik sizin üzerinizde olumsuz etki yaratıyor mu?
Az önce de söylediğim gibi bazı oyuncular oynamadıkça motivasyonunu kaybedip çalışmayı kesebiliyor. Bu da bu algının oluşmasına sebep oluyor ama kendi adıma söylemem gerekirse bu durumlara gelmemek icin ekstra çalışmalarıma devam ediyorum.
– Yabancı sayısı 5’e indirildi. Bu konuda birçok farklı görüş var. Sen bu konuda neler düşünüyorsun? Bu yerli oyuncular için bir ivme yaratır mı?
Baslangıç icin iyi bir gelişme fakat Türk oyuncuların gelişimi için bu yabancı sayısının daha aşağıya inmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Yeterli süreyi bulan Türk oyuncular için olumlu bir ivme yaratacağına inanıyorum.
– Tofaş ligin en kaliteli organizasyonlarından biri ve Orhun Ene de Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli değerler arasında. Böyle bir takımda Orhun Ene gibi bir koçla çalışmak nasıl bir duygu?
Ligin en iyi organizasyonlarından birinde bulunduğum icin şanslıyım. Saha içi ve dışında Türkiye’nin yetiştirdiği iki büyük isimle çalışıyorum. Saha dışındaki organizasyonları tecrübesiyle eksiksiz hazirlayan Tolga abi bize gerekli konforu sağlarken, saha içinde de Türkiye’nin en iyi guardlarından biri olan Orhun abiyle çalışmak ve onun deneyimlerimden faydalanmak gelişimim için çok katkı verici.
– Kendinde gördüğün ve bunu mutlaka düzeltmem gerekir dediğin bir özellik var mı?
Savunma bölümüne daha çok konsantre olup, bir üst seviyeye çıkartmayı hedefliyorum. Hücumdaki eksiklerim içinde bireysel gelişim koçum Samir abiyle çalışmalara devam edeceğim.
– Bireysel olarak bu sezondan beklentilerin neler?
Bu sezon diger sezonlara göre daha çok çalışmam gerekiyor, çünkü bu sene çifte lisansla Yalova takımında da oynayacağım. Yalova için elimden gelenin en iyisini yaparken, oradan kazanacağım tecrübelerle Tofaş’ta daha fazla süre alıp, kendimi kanıtlamak bu sezondan beklentilerim.
– BSL’de izlediğin en iyi beş?
Jordan Theodore
Bogdan Bogdanovic
Gigi Datome
Raymar Morgan
Ekpe Udoh
– BSL’de, Euroleague’de ve takip ediyorsan NBA’de bu sezonki şampiyonluk adayların?
Bu sezon BSL’de bana göre üç takım favori Anadolu Efes, Fenerbahçe ve son olarak Tofaş. Euroleague’de ise CSKA Moskova diyebilirim. NBA’e gelince Golden State Warriors ya da Houston Rockets.
– Birçok oyuncunun basketbola başlama hikayesi merak edilir. Senin durumun biraz özel aslında. Baban ligin önemli oyuncularından biriydi. Senin hikayen nasıl başladı, babanın etkisi ne derece etkili oldu?
Benim durumum biraz daha özel, 40 günlükken kazanılan kupada sahadaymışım. Basketbolun hep içindeydim ama 10 yaşında antremanlara başladım. Basketboldan önce 4 sene yüzdüm, yüzmekten artık sıkılmıştım ve ailem de beni basketbola yönlendirdi. Açıkçası ben basketbolu çok istediğim için babamın olumlu etkisi oldu.
– Çocukluğunda basketbol dışında bir kariyer planlaman oldu mu? Yoksa en başından beri ‘sadece basketbol’ mu dedin?
Çocukluğumdan beri benim için sadece basketbol olmuştur. Başka hiçbir şeyi ne istedim ne de düşündüm, sadece basketbol dedim.
– Genç oyuncular için en sert eleştiri yine ailesinden gelir derler. Basketbolla iç içe yaşayan bir aileden gelmenin avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedebilir misin?
Basketbol duayeni bir babayla yaşamak kolay değil. Sert eleştiriler aldığım doğrudur. Bu benim iyiliğimi isteyen bir ailem olduğunu gösterir. Ailemin maçlardan sonra olumlu ve olumsuz eleştirmesi hep daha iyiye gitmeme yardımcı oluyor. Benim için çok fazla dezavantajı yok bu durumun.
– Günümüz basketbolu çok farklı bir noktaya evrildi. Şutör pozisyonunda oynayan bir oyuncu için eskiden sadece şutu yeterli görülürdü. Ancak artık bir şutörde hücumu kadar savunması da aranan bir özellik oldu. Bu senin gelişim sürecinde önceliklerini değiştirdi mi?
Benim gelişim sürecim daha devam ediyor açıkçası, tabii ki calışmalarıma sadece hücum yönünden değil, bunun yanında savunmamı arttıracak ekstra idmanlarla kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
– Oyun stiline yakın gördüğün ya da idol olarak benimsediğin bir oyuncu var mı? Bazı oyuncular rol model olarak kabul ettiği yıldızların stili doğrultusunda çalışıyorlar. Sende böyle şeyler oluyor mu?
Benim öyle çok benimsediğim bir oyuncu yok. Doğruyu söylemek gerekirse daha çok kendi oyun tarzımı yaratmaya çalışıyorum.
– İnsan koyduğu hedeflere elbette adım adım ilerler. Bu bağlamda yolun başındasın ama hedeflerin arasında zirve diyeceğin nokta hangisi? Avrupa’da elit bir takımda oynamak ya da NBA’e gitmek gibi.
Benim ilk hedefim Avrupa’da elit bir takımda iyi süreler bulup oynayabilmek. NBA daha sonraki hedefim.
– Genç bir oyuncu olarak Gelişim Ligi’ni nasıl değerlendiriyorsun? Bu ligin gençlerin gelişiminde fark yaratan bir unsur olduğunu düşünüyor musun?
Bu sene düzenlenen BGL biz genç oyuncular için cok faydalıydı. Bu sayede fazla maç yapma imkanı bulduk ve maç tecrübesi edindik. Ayrıca başka şehirlere gidip Süper Lig havasında organizasyon yaşamak gerçekten insana tecrübe katıyor.
– Milli Takım bazında altyapı seviyesinde başarılı turnuvalar geçirdiğimiz dönemler oldu. Ancak orada çok başarılı olan gençlerin, A Takım seviyesinde benzer performansları gösteremediğini de gördük. Diğer ülkelerde ise durum biraz daha farklı. Bizdeki temel sorun sence ne?
Bu aslında zor bir soru. Altyapı seviyesinde alınan sürelerin daha sonra A takım seviyesinde bulunamaması ve süre bulamayan oyuncunun motivasyonunu kaybedip pes etmesi olabilir diye düşünüyorum.
– Türklerle ilgili olarak genelde, ‘tembel, çalışmıyorlar..’ algısı var ve bu algı yerleşmiş durumda. Bu güvensizlik sizin üzerinizde olumsuz etki yaratıyor mu?
Az önce de söylediğim gibi bazı oyuncular oynamadıkça motivasyonunu kaybedip çalışmayı kesebiliyor. Bu da bu algının oluşmasına sebep oluyor ama kendi adıma söylemem gerekirse bu durumlara gelmemek icin ekstra çalışmalarıma devam ediyorum.
– Yabancı sayısı 5’e indirildi. Bu konuda birçok farklı görüş var. Sen bu konuda neler düşünüyorsun? Bu yerli oyuncular için bir ivme yaratır mı?
Baslangıç icin iyi bir gelişme fakat Türk oyuncuların gelişimi için bu yabancı sayısının daha aşağıya inmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Yeterli süreyi bulan Türk oyuncular için olumlu bir ivme yaratacağına inanıyorum.
– Tofaş ligin en kaliteli organizasyonlarından biri ve Orhun Ene de Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli değerler arasında. Böyle bir takımda Orhun Ene gibi bir koçla çalışmak nasıl bir duygu?
Ligin en iyi organizasyonlarından birinde bulunduğum icin şanslıyım. Saha içi ve dışında Türkiye’nin yetiştirdiği iki büyük isimle çalışıyorum. Saha dışındaki organizasyonları tecrübesiyle eksiksiz hazirlayan Tolga abi bize gerekli konforu sağlarken, saha içinde de Türkiye’nin en iyi guardlarından biri olan Orhun abiyle çalışmak ve onun deneyimlerimden faydalanmak gelişimim için çok katkı verici.
– Kendinde gördüğün ve bunu mutlaka düzeltmem gerekir dediğin bir özellik var mı?
Savunma bölümüne daha çok konsantre olup, bir üst seviyeye çıkartmayı hedefliyorum. Hücumdaki eksiklerim içinde bireysel gelişim koçum Samir abiyle çalışmalara devam edeceğim.
– Bireysel olarak bu sezondan beklentilerin neler?
Bu sezon diger sezonlara göre daha çok çalışmam gerekiyor, çünkü bu sene çifte lisansla Yalova takımında da oynayacağım. Yalova için elimden gelenin en iyisini yaparken, oradan kazanacağım tecrübelerle Tofaş’ta daha fazla süre alıp, kendimi kanıtlamak bu sezondan beklentilerim.
– BSL’de izlediğin en iyi beş?
Jordan Theodore
Bogdan Bogdanovic
Gigi Datome
Raymar Morgan
Ekpe Udoh
– BSL’de, Euroleague’de ve takip ediyorsan NBA’de bu sezonki şampiyonluk adayların?
Bu sezon BSL’de bana göre üç takım favori Anadolu Efes, Fenerbahçe ve son olarak Tofaş. Euroleague’de ise CSKA Moskova diyebilirim. NBA’e gelince Golden State Warriors ya da Houston Rockets.