Erman Kunter:Türkiye'de 3 Milyon Dolara Kurulan Bir Takımı Avrupa'da 1.5 Milyon Dolara Kurmak Mümkün
Tecrübeli başantrenör Erman Kunter, Türk basketbolu hakkında öenmli açıklamalar yaptı.
Sezona Galatasaray Odeabank'ta başlayan ancak 2 ay önce sarı kırmızılı ekiple yolları ayrılan tecrübeli başantrenör Erman Kunter, Türk basketbolu hakkında basketfaul.com 'a çarpıcı açıklamalar yaptı.
Erman Kunter'in değindiği konular:
* Türkiye'de 3 milyon dolara kurulan bir takımı Avrupa'da aynı oyuncular ve belki daha iyi yerlilerle 1.5 milyon dolara kurmak mümkün. Oyuncular ve oyuncu menajerleri ya "Bu kulüp çok para veriyor, ya da "Bu kulüp verdiği sözleri yerine getiremiyor. Paramızın tamamını almakta zorlanabiliriz." diye uçuyorlar. Türkiye'de piyasa böyle oluşunca yabancı oyuncular ligimize astronomik rakamlarla geliyor.
* Serbest piyasa kuralları içinde kulüplere "Neden şu oyuncuya bu parayı verdin?" diye sorulamaz ama kulüplerin bütçelerinin reel rakamlar baz alınarak onaylanması ve bütçelerin şeffaf olması otomatik olarak rakamları daha makul seviyeye çekecektir. Ayrıca kulüpler artan maliyetlerden bu kadar şikayetçi iken ortak sorunları için bir araya gelebilmeli ama bu gelişme Türkiye için zor gözüküyor.
* TBF bütçeleri onaylarken kulüp gelirlerinin belli yüzdelerinin altyapıya harcanmasını da sağlamalı. Yeni büyük oyuncular çıkarmak için her şey kulüplerde başlıyor. Bugün NBA'de en fazla oyuncu Fransa'dan, Euroleague'de en fazla oyuncu Fransa'dan. Her sene 3-4 Fransız oyuncu darft oluyor. Fransa Ligi'nde toplam oyuncu ve staff giderleri 24 milyon Euro. Yani Fenerbahçe kadar... Türkiye'nin çok daha fazla imkanları varken biz neden yetiştiremeyelim? Fazla sayıda üst düzey yerli oyuncu yetiştirebilirsek onların da maliyetleri arz-talep dengesine bağlı olarak düşer.
* Genç oyuncuların ilk profesyonel sözleşmesi dahil oyuncu temsilcisi ile çalışması yasaklanmalıdır. 15 yaşındaki oyuncunun eline 300 bin dolar vermek oyunculuk açısından ona yapılmış bir kötülüktür. Erken yaşta kazandığı o para oyuncunun kendisini aşmak için yapacağı çalışmalar için bir engeldir.
* Altyapı antrenörlerinin kalitesi mutlaka yükseltilmeli ve kulüp yönetimleri de altyapı antrenörlerinden doğru şeyler istemeli ve beklemeli. Bu da o haftaki maçı değil, oyuncuyu kazanmak olmalıdır. Ayrıca yabancı menajerlerin Türkiye'de direkt iş yapması önlenmeli, mutlaka bir Türk partnerle çalışması sağlanmalıdır.
* Ligde bütün maçların yayınlanmasını olumlu bulmuyorum. Yayıncı kuruluş yoğunluk içinde yeterli hazırlığı yapamıyor. Ayrıca bizim öncelikli olarak insanları salonlara getirmemiz gerekiyor. Seyirci sayısının azaldığı bir gerçek ve bunların arasında tüm maçların yayınlanması da var. Avrupa kulüpleri için gişe hasılatı çok önemli bir gelirdir, bizim kulüpler ise sadece büyük sponsor avında. Salonu doldur, küçük ama çok sayıda sponsor bul, abartılı harcamalar yapma. Elindeki para sana yeter.
* Bu ligde yıllarca oynayan takımlar var. Her sene bir oyuncu eksik almış olsalar şimdi hepsinin arenası ve ciddi hasılat geliri olurdu.
* Ligde iyi maçlar oluyor ama kalitesi düşük maç sayısı daha fazla. Bunda da çok sayıda takımın Avrupa'da oynamasının etkisi büyük. Avrupa Kupaları sona erdikten sonra bizim ligimizde de kalite mutlaka artacak.
* Tabii ki üst düzey yabancı oyuncular büyük bir ilgi odağı ancak seyirci Ahmet'i, Mehmet'i de görmek istiyor. Hem daha iyi yerli oyuncu yetiştirmeli, hem de onları daha medyatik hale getirmeliyiz. (Basketfaul)
Yorumlar
Erman Kunter'in değindiği konular:
* Türkiye'de 3 milyon dolara kurulan bir takımı Avrupa'da aynı oyuncular ve belki daha iyi yerlilerle 1.5 milyon dolara kurmak mümkün. Oyuncular ve oyuncu menajerleri ya "Bu kulüp çok para veriyor, ya da "Bu kulüp verdiği sözleri yerine getiremiyor. Paramızın tamamını almakta zorlanabiliriz." diye uçuyorlar. Türkiye'de piyasa böyle oluşunca yabancı oyuncular ligimize astronomik rakamlarla geliyor.
* Serbest piyasa kuralları içinde kulüplere "Neden şu oyuncuya bu parayı verdin?" diye sorulamaz ama kulüplerin bütçelerinin reel rakamlar baz alınarak onaylanması ve bütçelerin şeffaf olması otomatik olarak rakamları daha makul seviyeye çekecektir. Ayrıca kulüpler artan maliyetlerden bu kadar şikayetçi iken ortak sorunları için bir araya gelebilmeli ama bu gelişme Türkiye için zor gözüküyor.
* TBF bütçeleri onaylarken kulüp gelirlerinin belli yüzdelerinin altyapıya harcanmasını da sağlamalı. Yeni büyük oyuncular çıkarmak için her şey kulüplerde başlıyor. Bugün NBA'de en fazla oyuncu Fransa'dan, Euroleague'de en fazla oyuncu Fransa'dan. Her sene 3-4 Fransız oyuncu darft oluyor. Fransa Ligi'nde toplam oyuncu ve staff giderleri 24 milyon Euro. Yani Fenerbahçe kadar... Türkiye'nin çok daha fazla imkanları varken biz neden yetiştiremeyelim? Fazla sayıda üst düzey yerli oyuncu yetiştirebilirsek onların da maliyetleri arz-talep dengesine bağlı olarak düşer.
* Genç oyuncuların ilk profesyonel sözleşmesi dahil oyuncu temsilcisi ile çalışması yasaklanmalıdır. 15 yaşındaki oyuncunun eline 300 bin dolar vermek oyunculuk açısından ona yapılmış bir kötülüktür. Erken yaşta kazandığı o para oyuncunun kendisini aşmak için yapacağı çalışmalar için bir engeldir.
* Altyapı antrenörlerinin kalitesi mutlaka yükseltilmeli ve kulüp yönetimleri de altyapı antrenörlerinden doğru şeyler istemeli ve beklemeli. Bu da o haftaki maçı değil, oyuncuyu kazanmak olmalıdır. Ayrıca yabancı menajerlerin Türkiye'de direkt iş yapması önlenmeli, mutlaka bir Türk partnerle çalışması sağlanmalıdır.
* Ligde bütün maçların yayınlanmasını olumlu bulmuyorum. Yayıncı kuruluş yoğunluk içinde yeterli hazırlığı yapamıyor. Ayrıca bizim öncelikli olarak insanları salonlara getirmemiz gerekiyor. Seyirci sayısının azaldığı bir gerçek ve bunların arasında tüm maçların yayınlanması da var. Avrupa kulüpleri için gişe hasılatı çok önemli bir gelirdir, bizim kulüpler ise sadece büyük sponsor avında. Salonu doldur, küçük ama çok sayıda sponsor bul, abartılı harcamalar yapma. Elindeki para sana yeter.
* Bu ligde yıllarca oynayan takımlar var. Her sene bir oyuncu eksik almış olsalar şimdi hepsinin arenası ve ciddi hasılat geliri olurdu.
* Ligde iyi maçlar oluyor ama kalitesi düşük maç sayısı daha fazla. Bunda da çok sayıda takımın Avrupa'da oynamasının etkisi büyük. Avrupa Kupaları sona erdikten sonra bizim ligimizde de kalite mutlaka artacak.
* Tabii ki üst düzey yabancı oyuncular büyük bir ilgi odağı ancak seyirci Ahmet'i, Mehmet'i de görmek istiyor. Hem daha iyi yerli oyuncu yetiştirmeli, hem de onları daha medyatik hale getirmeliyiz. (Basketfaul)
Yorumlar