SPORTANDO TR | Özel Röportaj: David Blatt
Sportando TR ekibi olarak Darüşşafaka Basketbol'un başarılı koçu David Blatt ile keyifli bir röportaj yaptık.
Darüşşafaka Basketbol'un başarılı koçu David Blatt ile 7Days EuroCup şampiyonluğundan eski takımı Maccabi Tel Aviv'e, oğlu Tamir'den dostu Zeljko Obradovic'e kadar birçok farklı konuda konuştuk.
Öncelikle kadro yapınızla başlamak istiyorum. Aslında son yıllarda birçok takım tempo/alan paylaşımına dayalı kadrolar oluşturmaya çalışıyor. Ancak geçen sezon Fenerbahçe Doğuş, Turkish Airlines EuroLeague'de 2 uzunla oynayarak şampiyon oldu. Siz EuroCup'ı alırken genelde ilk beşinizde Sant-Roos, JaJuan Johnson, Micheal Eric gibi dış şut tehditleri sınırlı olan oyuncuları kullandınız. Avrupa basketbolunda geçer akçe hala birçok pozisyonu savunabilen oyunculardan kurulu bir kadro yaratmak mı sizce?
Aslında bu durumun takımınızdaki oyuncuların yetenekleriyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Geçen sezon EuroLeague'de TOP 8 yaparken genelde kullandığımız beşlerde 4 tane iyi şutör oluyordu. Bu sezon daha özellikle uzun oyuncularda daha az şutörlerle oynadık. Ama iki sezon için de sonuç çok iyiydi. Bence asıl nokta takımınızın güçlü ve zayıf noktalarını anlamak. Ancak işin özünde iyi savunma yaparsanız, kazanma şansınız her zaman vardır. Rakibinizi limitleyebilirsiniz. Her zaman maçlarda 85-90 sayı üretecek ve size maçlar kazandıracak oyuncuları biraraya getirmek zor.
Sezon başında bu kadar savunma odaklı bir takım olacağınızı bekliyor muydunuz?
Hayır, beklemiyorduk. Bu sezon aslında tempolu oynamak istiyorduk. Sezon başında bunu başardık. Ancak sezonun ilerleyen bölümünde yaşananlar, sakatlıklar, oyuncuların gelişimleri derken daha savunma odaklı bir takım haline geldik ve bunu en güçlü tarafımız haline getirdik. EuroCup'ta istatistik olarak sezonun en iyi savunma yapan 2. takımıydık, final serisindeyse en iyi savunma yapan takımıydık. Koç ekibi olarak takımınızın hedeflediğiniz yere nasıl varacağını ortaya çıkarmanız gerekiyor. Biz bunu ortaya çıkardık.
Rakip kısaları savunma konusunda adeta jokeriniz olan Howard Sant-Roos'u sormak istiyorum. Mesela şu an oynanan EuroLeague serilerinde Doncic ile Thanasis Antetokoumpo eşleşiyor, Ulanovas dönem dönem Spanoulis'i savunuyor. Herkes rakip kısaya baskı yapmak için fizikli ve savunma odaklı oyuncularla oynamayı tercih ediyor. Howard Sant-Roos özellikle topa baskı konusunda Avrupa'nın en iyi oyuncularından biri, EuroCup final serisinin ilk maçında çok önemli bir top çalmıştı mesela. Onun gelişimi ve geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Aslında Ulanovas ile Spanoulis'i savunmak ilk maçta fazla işe yaramadı, Spanoulis 25 sayı attı. Ancak Saras'ın ne yapmak istediğini çok iyi anlıyorum. Oyunun bazı noktalarını değiştirmeyi başardı. Ama şimdi konumuz bu değil. Howard'ı savunma konusunda özel bir oyuncu olduğu için kadromuza dahil ettik. Bu sezon işin hücum tarafında da gelişme gösterdi. Onun gelişimi hem kendi açısından hem de takımımızın başarısı açısından çok önemliydi. Özellikle TOP 16 dönemindeki hücum istatistikleri harikaydı. Howard Sant-Roos, bizim savunmamız için kelepçe rolünü üstlenebilecek bir oyuncu olarak geldi. Atletizmi, uzunluğu, hızı sayesinde birçok oyuncuyu durdurabiliyor, oyun tarzlarını değiştirebiliyor.
FOTO: EuroCup
7Days EuroCup çeyrek final serisi ilk maçında James Bell sakatlandı ve bu sezon geri dönemsi zor gözüküyor. Kadronuzdaki en önemli savunma/üç sayı kombinasyonuna sahip oyuncuydu aslında. Özellikle final serisinde Bell'in rolünü Okben Ulubay'a verdiniz. Okben, skor üretmesiyle tanınan bir oyuncu ama final serisinde 41 dakika 48 saniyede sadece 5 sayı üretmesine rağmen savunmasıyla büyük etki yarattı. Okben, bu değişimi final serisinde nasıl gerçekleştirdi?
İyi olan şu, biz ondan bunu yapmasını istemiştik ve o da bizim istediğimiz yaptı. Hücumu daha da gelişeceği kesin ama savunmasının bu sezon geliştiğine şüphe yok. Bu gelişimi, kariyerinin geri kalanında ona çok yardımcı olacak.
Scottie Wilbekin'in Avrupa'daki oyun tarzını Damian Lillard'ı benzetiyorum. Takımına liderlik yapıyor, kritik dönemlerde sorumluluk almaktan çekinmiyor, çok uzak mesafeli üçlük isabetleri buluyor...
Scottie'nin gösterdiği performans tek kelimeyle olağanüstüydü. Hücumda pozisyon yaratma yeteneği bizim için kritikti, özellikle JaJuan Johnson ve James Bell'in olmadığı dönemlerde. Scottie'nin hücumdaki patlamasına ihtiyacımız vardı ve çağrımıza cevap verdi. Ondan ne istediysek yaptı. Playof serilerinde böyle yıldız performanslarının bazen belirleyici olduğunu düşünüyorum ve Scottie'nin bu performanslarının bizim için büyük fark yarattığını söyleyebilirim.
7Days EuroCup'ta Buducnost Voli Podgorica, Bayern Münih ve Lokomotiv Kuban'a karşı 3 playoff serisi oynadınız. Sizin için en zor seri, maç hangisiydi?
Bu takımların hepsi çok mücadeleciydi ve bu seriler zorluydu. Ama günün sonunda bu takımlara karşı arka arkaya 6 maç kazanarak EuroCup şampiyonu olduk. Bence bu çok etkileyiciydi. Her takımı yenmek için farklı şeyler sergilememiz gerekti. Aralarıdann hangisi daha önemliydi tam olarak bunu söyleyemem ama iç sahada 23 sayıdan geri dönerek kazandığımız Bayern Münih maçı bizim için çok öenmli bir meydan okumaydı. Bunun yanı sıra final serisinin ilk maçı özeldi. Maçın son anlarında önemli işler yaptık. Buraya gelip, taraftarlarımız ününde şampiyonluğa ulaşmamız da özeldi.
FOTO: EuroCup
7Days EuroCup'ta bu sezon oynadığınız ilk maçta Paris'teki salon çok eski olduğu için size çok küçük bir oda verildiğini duydum. Bunun dışında ilginç neler yaşadınız bu EuroCup sezonunda?
Aslında birçok şey var, düşünmem lazım. Ama aklımdan çıkmayan bir maç var. İtalya'da Torino'yla oynayacağımız zaman çok iyi bir form yakalamışlardı, çok iyi oynuyorlardı. İtalya'da o gün tatil vardı. Salona geldiğimizde tüm salonun dolu olduğunu gördük. Salondaki atmosfer gerçekten heyecan vericiydi. Aslında maçtan önce Torino'nun eski maçlarına bakarken, salonun genelde dolmadığını görmüştük. O maçta inanılmaz bir oyun oynadık. Maçı büyük bir farkla kazandık. O gün, özel yeteneklerimizin olduğunun farkına vardım ve bu hissi gerçekten sevdim.
7Days EuroCup çeyrek final serisinde elediğiniz Buducnost VOLI Podgorica, Adriyatik Ligi final serisinde Kızıl Yıldız'ı 3-1 ile geçti ve şampiyon oldu...
Onlar gerçekten çok sağlam bir takım. Özellikle buradaki ilk maçta bunu gördük. Maçı 3 sayı farkla 57-54 kazandık ve gerçekten çok çok zorlu bir maçtı bizim için. Son çeyrekte gerideydik, yanlış hatırlamıyorsam 6 sayı civarında bir farkla gerideydik. Ama pes etmedik ve maçı kazandık. Karadağ'daki maçta da çok iyi oynadık. Özellikle Kartal Özmızrak, Karadağ'daki maçta çok iyiydi. James Bell'in olmadığı maçta Kartal; 8 sayı, 6 ribaund, 3 asist üretti ve kenara gelene kadar bizim en iyi oyuncumuzdu. Önemli bir sakatlıktan döndüğü için onun sürelerine dikkat ediyorduk. Ama Kartal'ın performansı olmadan o maçı kazanamazdık. Aslında tüm EuroCup maceramızda özel şeyler yaşandı. Çoğu maçta farklı oyuncular öne çıktılar. Takım her zaman birarada kaldı ve savaştı. Birçok beklenmeyen, bilinmeyen şey yaşandı ve bu şeyler, bizim şampiyonluğumuzu özel bir hale getirdi.
Ligde ilk 3'e girmeniz zor gözüküyor. Şu an için ligdeki hedefleriniz nedir? James Bell'in bu sezon parkelere dönme ihtimali var mı?
Evet, ilk 3'e girmemiz zor gözüküyor. Playofflara sağlıklı ve formda girmek istiyoruz. James Bell'in bu sezon parkelere dönebileceğini sanmıyorum.
Oğlunuz Tamir'in maçlarını izliyor musunuz? İsrail Ligi'nde zirveye oynuyorlar.
Evet, zirve yarışının içindeler. Tamir, sezonun ilk yarısını müthiş geçirdi. Sezonun ikinci yarısında o kadar dominant değil. Ama tabii ki onu takip ediyorum, maçlarını izliyorum. Kupa finalinde Maccabi Tel Aviv'i mağlup ederek şampiyon oldular mesela. Onları, lig şampiyonluğu için savaşırlarken de görmek isterim.
Maccabi Tel Aviv'in kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek sezon EuroLeague ve İsrail Ligi'ni düşünürek iki farklı kadro kuracaklarını açıkladılar.
Beklemeli ve bunun gerçekten yaşanıp yaşanmayacağını görmeliyiz. Bu noktada Maccabi Tel Aviv ile lig yönetimi arasında biraz güç oyunu yaşanıyor. Dolayısıyla beklemeli ve bunun gerçekten yaşanıp yaşanmayacağını görmeliyiz. Ama eğer gerçekleşirse, bu çok ilginç ve Avrupa'nın geri kalanı için bir örnek olabilir. Çünkü aslında bu durum, yerel liglerle EuroLeague arasındaki bir durum gibi.
FOTO: EuroLeague
Zeljko Obradovic ile güzel bir dostluğunuz var. Basketbol camiasındaki bazı kesimler, Zeljko Obradovic'in bu tarzıyla NBA'de başarılı olmasının zor olacağını iddia ediyor. Ancak Zeljko Obradovic, eğer NBA'e giderse daha değişik bir tarzı benimseyebileceğini ima etmişti. Zeljko Obradovic, gelecekte NBA'e giderse, başarılı olur mu?
Öncelikle Zeljko'nun şu an olmak istediği yerde olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bu bir meslek ve Zeljko, yeteneklerini nerede sergileyeceğini seçebiliyor. Zeljko gerçekten müthiş bir koç. Onun her yerde başarılı olacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir video popüler oldu. Utah Jazz, geçen sezon Fenerbahçe'nin kullandığı bir setin çok benzerini kullanıyor. Zeljko Obradovic'in NBA'deki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Zeljko, bu oyunda birçok şey yaptı. Eğer NBA takımları Avrupa'yı takip ediyorsa, ben takip ettiklerini düşünüyorum, Zeljko Obradovic herkes için güzel bir referans noktası. Oyun bilgini geliştirmek için birçok farklı adres var. Mesela Quin Snyder, CSKA Moskova'da Ettore Messina'nın yardımcılığını yapmıştı. Quin Snyder'ın CSKA Moskova macerasında birçok şey öğrendiğini düşünüyorum. NBA, artık oyuncuların %95'inin ABDlilerden oluştuğu bir yer değil. Dolayısıyla gelecekte buradan daha çok koçun da NBA'e gideceğini düşünüyorum.
Öncelikle kadro yapınızla başlamak istiyorum. Aslında son yıllarda birçok takım tempo/alan paylaşımına dayalı kadrolar oluşturmaya çalışıyor. Ancak geçen sezon Fenerbahçe Doğuş, Turkish Airlines EuroLeague'de 2 uzunla oynayarak şampiyon oldu. Siz EuroCup'ı alırken genelde ilk beşinizde Sant-Roos, JaJuan Johnson, Micheal Eric gibi dış şut tehditleri sınırlı olan oyuncuları kullandınız. Avrupa basketbolunda geçer akçe hala birçok pozisyonu savunabilen oyunculardan kurulu bir kadro yaratmak mı sizce?
Aslında bu durumun takımınızdaki oyuncuların yetenekleriyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Geçen sezon EuroLeague'de TOP 8 yaparken genelde kullandığımız beşlerde 4 tane iyi şutör oluyordu. Bu sezon daha özellikle uzun oyuncularda daha az şutörlerle oynadık. Ama iki sezon için de sonuç çok iyiydi. Bence asıl nokta takımınızın güçlü ve zayıf noktalarını anlamak. Ancak işin özünde iyi savunma yaparsanız, kazanma şansınız her zaman vardır. Rakibinizi limitleyebilirsiniz. Her zaman maçlarda 85-90 sayı üretecek ve size maçlar kazandıracak oyuncuları biraraya getirmek zor.
Sezon başında bu kadar savunma odaklı bir takım olacağınızı bekliyor muydunuz?
Hayır, beklemiyorduk. Bu sezon aslında tempolu oynamak istiyorduk. Sezon başında bunu başardık. Ancak sezonun ilerleyen bölümünde yaşananlar, sakatlıklar, oyuncuların gelişimleri derken daha savunma odaklı bir takım haline geldik ve bunu en güçlü tarafımız haline getirdik. EuroCup'ta istatistik olarak sezonun en iyi savunma yapan 2. takımıydık, final serisindeyse en iyi savunma yapan takımıydık. Koç ekibi olarak takımınızın hedeflediğiniz yere nasıl varacağını ortaya çıkarmanız gerekiyor. Biz bunu ortaya çıkardık.
Rakip kısaları savunma konusunda adeta jokeriniz olan Howard Sant-Roos'u sormak istiyorum. Mesela şu an oynanan EuroLeague serilerinde Doncic ile Thanasis Antetokoumpo eşleşiyor, Ulanovas dönem dönem Spanoulis'i savunuyor. Herkes rakip kısaya baskı yapmak için fizikli ve savunma odaklı oyuncularla oynamayı tercih ediyor. Howard Sant-Roos özellikle topa baskı konusunda Avrupa'nın en iyi oyuncularından biri, EuroCup final serisinin ilk maçında çok önemli bir top çalmıştı mesela. Onun gelişimi ve geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
Aslında Ulanovas ile Spanoulis'i savunmak ilk maçta fazla işe yaramadı, Spanoulis 25 sayı attı. Ancak Saras'ın ne yapmak istediğini çok iyi anlıyorum. Oyunun bazı noktalarını değiştirmeyi başardı. Ama şimdi konumuz bu değil. Howard'ı savunma konusunda özel bir oyuncu olduğu için kadromuza dahil ettik. Bu sezon işin hücum tarafında da gelişme gösterdi. Onun gelişimi hem kendi açısından hem de takımımızın başarısı açısından çok önemliydi. Özellikle TOP 16 dönemindeki hücum istatistikleri harikaydı. Howard Sant-Roos, bizim savunmamız için kelepçe rolünü üstlenebilecek bir oyuncu olarak geldi. Atletizmi, uzunluğu, hızı sayesinde birçok oyuncuyu durdurabiliyor, oyun tarzlarını değiştirebiliyor.
FOTO: EuroCup
7Days EuroCup çeyrek final serisi ilk maçında James Bell sakatlandı ve bu sezon geri dönemsi zor gözüküyor. Kadronuzdaki en önemli savunma/üç sayı kombinasyonuna sahip oyuncuydu aslında. Özellikle final serisinde Bell'in rolünü Okben Ulubay'a verdiniz. Okben, skor üretmesiyle tanınan bir oyuncu ama final serisinde 41 dakika 48 saniyede sadece 5 sayı üretmesine rağmen savunmasıyla büyük etki yarattı. Okben, bu değişimi final serisinde nasıl gerçekleştirdi?
İyi olan şu, biz ondan bunu yapmasını istemiştik ve o da bizim istediğimiz yaptı. Hücumu daha da gelişeceği kesin ama savunmasının bu sezon geliştiğine şüphe yok. Bu gelişimi, kariyerinin geri kalanında ona çok yardımcı olacak.
Scottie Wilbekin'in Avrupa'daki oyun tarzını Damian Lillard'ı benzetiyorum. Takımına liderlik yapıyor, kritik dönemlerde sorumluluk almaktan çekinmiyor, çok uzak mesafeli üçlük isabetleri buluyor...
Scottie'nin gösterdiği performans tek kelimeyle olağanüstüydü. Hücumda pozisyon yaratma yeteneği bizim için kritikti, özellikle JaJuan Johnson ve James Bell'in olmadığı dönemlerde. Scottie'nin hücumdaki patlamasına ihtiyacımız vardı ve çağrımıza cevap verdi. Ondan ne istediysek yaptı. Playof serilerinde böyle yıldız performanslarının bazen belirleyici olduğunu düşünüyorum ve Scottie'nin bu performanslarının bizim için büyük fark yarattığını söyleyebilirim.
7Days EuroCup'ta Buducnost Voli Podgorica, Bayern Münih ve Lokomotiv Kuban'a karşı 3 playoff serisi oynadınız. Sizin için en zor seri, maç hangisiydi?
Bu takımların hepsi çok mücadeleciydi ve bu seriler zorluydu. Ama günün sonunda bu takımlara karşı arka arkaya 6 maç kazanarak EuroCup şampiyonu olduk. Bence bu çok etkileyiciydi. Her takımı yenmek için farklı şeyler sergilememiz gerekti. Aralarıdann hangisi daha önemliydi tam olarak bunu söyleyemem ama iç sahada 23 sayıdan geri dönerek kazandığımız Bayern Münih maçı bizim için çok öenmli bir meydan okumaydı. Bunun yanı sıra final serisinin ilk maçı özeldi. Maçın son anlarında önemli işler yaptık. Buraya gelip, taraftarlarımız ününde şampiyonluğa ulaşmamız da özeldi.
FOTO: EuroCup
7Days EuroCup'ta bu sezon oynadığınız ilk maçta Paris'teki salon çok eski olduğu için size çok küçük bir oda verildiğini duydum. Bunun dışında ilginç neler yaşadınız bu EuroCup sezonunda?
Aslında birçok şey var, düşünmem lazım. Ama aklımdan çıkmayan bir maç var. İtalya'da Torino'yla oynayacağımız zaman çok iyi bir form yakalamışlardı, çok iyi oynuyorlardı. İtalya'da o gün tatil vardı. Salona geldiğimizde tüm salonun dolu olduğunu gördük. Salondaki atmosfer gerçekten heyecan vericiydi. Aslında maçtan önce Torino'nun eski maçlarına bakarken, salonun genelde dolmadığını görmüştük. O maçta inanılmaz bir oyun oynadık. Maçı büyük bir farkla kazandık. O gün, özel yeteneklerimizin olduğunun farkına vardım ve bu hissi gerçekten sevdim.
7Days EuroCup çeyrek final serisinde elediğiniz Buducnost VOLI Podgorica, Adriyatik Ligi final serisinde Kızıl Yıldız'ı 3-1 ile geçti ve şampiyon oldu...
Onlar gerçekten çok sağlam bir takım. Özellikle buradaki ilk maçta bunu gördük. Maçı 3 sayı farkla 57-54 kazandık ve gerçekten çok çok zorlu bir maçtı bizim için. Son çeyrekte gerideydik, yanlış hatırlamıyorsam 6 sayı civarında bir farkla gerideydik. Ama pes etmedik ve maçı kazandık. Karadağ'daki maçta da çok iyi oynadık. Özellikle Kartal Özmızrak, Karadağ'daki maçta çok iyiydi. James Bell'in olmadığı maçta Kartal; 8 sayı, 6 ribaund, 3 asist üretti ve kenara gelene kadar bizim en iyi oyuncumuzdu. Önemli bir sakatlıktan döndüğü için onun sürelerine dikkat ediyorduk. Ama Kartal'ın performansı olmadan o maçı kazanamazdık. Aslında tüm EuroCup maceramızda özel şeyler yaşandı. Çoğu maçta farklı oyuncular öne çıktılar. Takım her zaman birarada kaldı ve savaştı. Birçok beklenmeyen, bilinmeyen şey yaşandı ve bu şeyler, bizim şampiyonluğumuzu özel bir hale getirdi.
Ligde ilk 3'e girmeniz zor gözüküyor. Şu an için ligdeki hedefleriniz nedir? James Bell'in bu sezon parkelere dönme ihtimali var mı?
Evet, ilk 3'e girmemiz zor gözüküyor. Playofflara sağlıklı ve formda girmek istiyoruz. James Bell'in bu sezon parkelere dönebileceğini sanmıyorum.
Oğlunuz Tamir'in maçlarını izliyor musunuz? İsrail Ligi'nde zirveye oynuyorlar.
Evet, zirve yarışının içindeler. Tamir, sezonun ilk yarısını müthiş geçirdi. Sezonun ikinci yarısında o kadar dominant değil. Ama tabii ki onu takip ediyorum, maçlarını izliyorum. Kupa finalinde Maccabi Tel Aviv'i mağlup ederek şampiyon oldular mesela. Onları, lig şampiyonluğu için savaşırlarken de görmek isterim.
Maccabi Tel Aviv'in kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek sezon EuroLeague ve İsrail Ligi'ni düşünürek iki farklı kadro kuracaklarını açıkladılar.
Beklemeli ve bunun gerçekten yaşanıp yaşanmayacağını görmeliyiz. Bu noktada Maccabi Tel Aviv ile lig yönetimi arasında biraz güç oyunu yaşanıyor. Dolayısıyla beklemeli ve bunun gerçekten yaşanıp yaşanmayacağını görmeliyiz. Ama eğer gerçekleşirse, bu çok ilginç ve Avrupa'nın geri kalanı için bir örnek olabilir. Çünkü aslında bu durum, yerel liglerle EuroLeague arasındaki bir durum gibi.
FOTO: EuroLeague
Zeljko Obradovic ile güzel bir dostluğunuz var. Basketbol camiasındaki bazı kesimler, Zeljko Obradovic'in bu tarzıyla NBA'de başarılı olmasının zor olacağını iddia ediyor. Ancak Zeljko Obradovic, eğer NBA'e giderse daha değişik bir tarzı benimseyebileceğini ima etmişti. Zeljko Obradovic, gelecekte NBA'e giderse, başarılı olur mu?
Öncelikle Zeljko'nun şu an olmak istediği yerde olduğunu düşünüyorum. Sonuçta bu bir meslek ve Zeljko, yeteneklerini nerede sergileyeceğini seçebiliyor. Zeljko gerçekten müthiş bir koç. Onun her yerde başarılı olacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir video popüler oldu. Utah Jazz, geçen sezon Fenerbahçe'nin kullandığı bir setin çok benzerini kullanıyor. Zeljko Obradovic'in NBA'deki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Zeljko, bu oyunda birçok şey yaptı. Eğer NBA takımları Avrupa'yı takip ediyorsa, ben takip ettiklerini düşünüyorum, Zeljko Obradovic herkes için güzel bir referans noktası. Oyun bilgini geliştirmek için birçok farklı adres var. Mesela Quin Snyder, CSKA Moskova'da Ettore Messina'nın yardımcılığını yapmıştı. Quin Snyder'ın CSKA Moskova macerasında birçok şey öğrendiğini düşünüyorum. NBA, artık oyuncuların %95'inin ABDlilerden oluştuğu bir yer değil. Dolayısıyla gelecekte buradan daha çok koçun da NBA'e gideceğini düşünüyorum.