Işıl Alben: "Kadın basketbolunda Avrupa’nın en iyi tribününe sahibiz."

Galatasaray kadın basketbol takımının deneyimli kaptanı Işıl Alben, Galatasaray Televizyonu’ndaki “Son Topa Kadar” programının konuğu oldu.

“Zorlu bir sezon oldu. Sezon bittiğinden beri evimde ailem ve köpeklerimle birlikte vakit geçiriyorum. Bol bol bisiklet kullanıyorum. Daha çok dinleniyorum şu anda. Yakın arkadaşımın kızına destek olmak için sezon sonunda saçımı kestirdim. Onunla beraber olduğumu göstermek için saçımı daha da kestireceğim.”

“Perfumerias Avenida bizden sonra Avrupa’daki en iyi tribüne sahip. Orada çok ciddi baskı altına alıyorlar ama biz sakin kalmayı başardık. Rakibimiz de maçı koparamadıkça gerildi. Sonuçta da harika bir sonuç aldık. Biz oraları oynamayı öğrendik. Ben oynarken rakip tribündeki sesleri duymuyorum. Koçla iletişim kurmakta zorlanıyorsun sadece.”

“Biz finale kaldığımızdan beri hangi salonda oynayacağımızı merak ettik. Takım arkadaşlarım ‘Sinan Erdem çok büyük bir salon, dolar mı?’ diye sordu, ben de ‘Dolacaktır’ dedim. Final maçı oynadığınızda bütün alışkanlıklar değişiyor. Ben taraftarımızın bize güç vereceğinden çok emindim. Herkes için unutulmaz bir atmosferdi. Kadın basketbolunda Avrupa’nın en iyi tribününe sahibiz. Sinan Erdem’de oynadığımız final maçı hayatımda unutamayacağım ilk üç atmosfer arasına girer. İlki Ayhan Şahenk’teki 2009 EuroCup şampiyonluğuydu. İkincisi ise 2014’te Fenerbahçe ile oynadığımız final maçıydı…”

“Biz final maçına çok temkinli hazırlandık. Rakibimiz çeyrek finalde ve yarı finalde iki Türk takımını da dramatik bir şekilde elemişti. Bizim için de iyi bir tecrübe oldu o maçlar. Deplasmana gittiğimizde de ilk hedefimiz maçı kazanmaktı.”

“Sezon bitmesinin ardından aradan 15 gün geçmesine rağmen sürekli takım arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Çok güzel insanlar, iyi insanlar tanıdım. Takım arkadaşlarımı çok seviyorum. Hep beraber inanıp hep birlikte çalıştık. Sonra da çok güzel dostluklar kurduk.”

“Sezon içinde kuaföre gitmeye üşeniyorum. Sezon içinde bir maçtan önce saçımı topladım. Jelena da sonrasında ‘Hiçbir şekilde saçını kestirmiyorsun, sadece topla’ dedi. Ben de sinerjiyi bozmamak için kesmedim ve sembolik biçimde şampiyonluktan sonra kestirdim. Koç da bana dahil oldu. Onun böyle bir şeye izin vermesine çok şaşırdım. Onu çok seviyorum ve çok da saygı duyuyorum. Kendisiyle çalışma şansı bulduğum için çok mutluyum. Olimpiyat madalyası olan tecrübeli bir koç. Çok iyi bir diyaloğumuz var.”

“Hepimiz sosyal medyayı çok aktif kullanıyoruz. Çok yetenekli oyuncularımız var ama son yıllarda altyapıdan A takıma çıkan oyuncu sayısı çok düşük. Bunda konsantrasyonlarının bozulmasının da etkili olduğunu düşünüyorum. Genç oyuncular ruhen ve bedenen basketbolun içinde kalmalı.”

“Gelişim Kız Takımımız şampiyon oldu. Demek ki en doğru ve en yetenekli gençler bizde. Herkesi yürekten tebrik ediyorum. Bu başarılarının devamının geleceğine inanıyorum.”

“Altyapıdan beri İstanbul Üniversitesi’nde oynarken 2007 yılında ülkemizdeki başka takımlardan teklif geldi ama Galatasaray’dan da teklif gelmeyince ben de İspanya’dan gelen teklifi düşünmeye başladım. Mihriban Oğuz aradı beni. ‘Seni takımda istiyoruz, düşünür müsün?’ dediğinde İspanya defterini hemen kapattım. İyi ki de aramış. Kendisine ve 2007 yılında transferimde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”

“Kurucusu olduğum Işıl Alben Basketbol Okulu’na gittiğimde kendimi yenilenmiş gibi hissediyorum. Aktif spor hayatıma devam ederken böyle bir şansımın olmasından dolayı çok fazla memnunum. Hafta sonunda çocuklarla birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz.”

“Uçmayı hiç sevmiyorum. Bütün hostesleri tanırım. Uçak sallandığında hemen onlara ‘Bir şey mi var, sorun var mı?’ diye soruyorum. Uçak fobim var diyebilirim. En zor Avrupa deplasmanı Kursk. Oranın yolculuğu gerçekten çok uzun sürüyor. Orada oynadığımdan da biliyorum. En eğlenceli olan yolculuk ise eve geri dönülen yolculuklar diyebilirim.”