Portland Trail Blazers-New Orleans Pelicans Serisinin Hikayesi
Portland Trail Blazers, playoff ilk turda New Orleans Pelicans'a 4-0 elendi.
Portland Trail Blazers, New Orleans Pelicans'a 4-0 elenerek play-off'a ilk turdan veda etti. Herhalde play-off öncesi hepimiz, bu seriyi Portland'ın alacağını düşünüyorduk. Sezonu 49 galibiyet ile Batı Konferansında 3. sırada tamamlayan ve seride ev sahibi avantajına sahip olan Blazers, bu avantajı kullanamadı. Hatta tek maç bile alamadan; ''süpürüldü''.
Portland, birkaç yıldır birlikte oynayan CJ McCollum ve Damian Lillard ile geçtiğimiz sezon takıma dahil olan Jusuf Nurkic'in de hücum performansları ile sezona çok iyi bir başlangıç yapmıştı. Savunma anlamında da Nurkic'in özellikle sezon başında takıma etkisi de bu iyi başlangıcın sebeplerinden biriydi. Sezon sonuna doğru 13 maçlık galibiyet serisi yakalayan Portland, sezonu 49 galibiyet ile 3. sırada tamamladı. Damian Lillard da takımın lideri olarak gerçekten iyi bir sezon geçirerek hakettiği gibi All-Star seçildi ve sezonu 26.9 sayı, 4.5 ribaund, 6.6 asist ortalamaları ile tamamladı. Damian Lillard ve CJ McCollum ikilisi sezonu James Harden ve Chris Paul'ün (49.0) ardından maç başına 48.3 sayı ortalaması ile en skorer 2. guard ikilisi olarak tamamladı.
Bu kadar iyi geçirilen bir sezonun ardından bile Portland'ın hiçbir zaman şampiyonluk kovalayan bir takım olarak görülmediğini de ekleyebiliriz. Son 18 yılda, Portland sadece 2 playoff serisi kazandı. Yine de kimse böyle bir sezondan sonra ilk turda 4-0 geçileceklerini tahmin etmiyordu. Özellikle de DeMarcus Cousins'ın sezonu kapatmasının ardından, New Orleans Pelicans karşısında böyle bir hayal kırıklığı kimse beklemezdi.
Portland oyuncularının da sezon içinde, özellikle 13 maçlık galibiyet serisi yakaladıkları dönemde kendilerini Golden State Warriors ve Houston Rockets ile yarışacak güçte gördükleri de aşikardı. Sezon boyunca da özgüvenli söylemlerinden bunu görebiliyorduk. Portland şu an sezon boyunca aldıkları galibiyetlerin onlara yettiğini söyleyebilir, bu doğru da olabilir. Ya da geçtiğimiz sezon gibi Golden State Warriors'a ilk turda, 2 sezon önce yine Warriors'a 2. turda elenmek normal karşılanabilir. Fakat, All-Star oyuncusunu sezon ortasında kaybetmiş bir takıma 4-0 elenmeleri Portland için önümüzdeki sezon için ne gibi değişiklikler yapılabileceğini de gündeme getirdi. Şimdiden, Terry Stotts'ın görevine son verilebileceği konuşuluyor. NBA tarihinde bir maçta en çok asist yapan oyuncu olan Stotts, elendikleri maçın ardından ''Normal sezonda birçok pozitif şey yaptık. Fakat sonuçta postseasonda yaptıklarınız ile yargılanıyorsunuz.'' diye konuşmuştu. Bu seri ile birlikte son 10 playoff maçını kaybeden Blazers, kulüp tarihindeki en uzun playoff mağlubiyeti serisine ulaştı.
Lillard, seride Jrue Holiday ve Rajon Rondo savunmasında 4 maçta %35.2 şut yüzdesi ile 18.5 sayı, 4.8 asist, 4.5 ribaund ve 4 top kaybı ortalaması ile mücadele etti. Portland'ı Lillard savunmasının bu kadar etkilemiş olması, bunun her oyuncunun performansına yansıması ve hücumda da savunmada da ritmi tamamen kaybetmelerine sebep olması, Blazers için en büyük hayal kırıklığı oldu.
Serinin bu kadar kolay bitmesinin hikayesi de çok basit; Pelicans, Damian Lillard ve CJ McCollum'ı savundu. Yaptıkları şey aslında çok basitti. Lillard her fırsat bulduğunda, New Orleans Lillard'ı double team ile savundu, CJ'i yardım gerekmeksizin tek bir kişi savunuyordu. Dame oyun dışındayken ve CJ sahadayken de CJ'i Lillard gibi savunuyorlardı. Böylece ikilinin hücum üretkenliğini minimuma indirdiler. Lillard ve McCollum, iyi şut bulmakta zorlandı fakat en önemlisi, Blazers oyunda üretmekte zorlandı.
Anthony Davis'in 5 numarada klasik pivot Nurkic'e sağladığı fiziksel üstünlük, 4 numarada da şutör Mirotic ile desteklenince Pelicans'ın dış oyuncularının yarattığı fark, pota altında durdurulamaz bir çığ gibi Portland'ın üzerine çöktü. Nikola Mirotic'in dış şut potansiyeli, birebirde durdurulamayan Davis'e 4 numaradan yardım gelmesini de engelledi. Blazers, bu stratejiler ile başa çıkmak için Evan Turner'ı oyun kurucu olarak oynattı ve Dame ile CJ'i üretmekten ziyade bitirici olarak sahaya sürdü. McCollum, double team'i ayırabilmek için daha agresif oynadı. Lillard, pick and roll pozisyonlarında topu pivota potaya daha yakın pozisyonda verebilmek için topu bir saniye daha fazla elinde tuttu. Fakat, sonuç istedikleri gibi olmadı.
Bu mağlubiyetlerin ve kaybedilen serinin ardından önümüzdeki sezon için ne gibi değişiklikler gelecek göreceğiz, bu muhtemelen ilk olarak koç değişikliği ile başlayacak.
New Orleans Pelicans'tan bahsedecek olursak, DeMarcus Cousins'ın sezonu kapatmasının ardından ipleri eline alan Anthony Davis yanında Jrue Holiday ile birlikte play-off'a 6. sıradan girmeyi başardı. Davis, takımın böyle bir sezon geçirmesinin ve yarı finale yükselme başarısını göstermesinin en büyük mimarı. Sezonu 28.1 sayı, 11.1 ribaund, 2.6 blok ortalamaları ile tamamlayan Davis, MVP adayı olarak da gösteriliyor.
2013-14 sezonunda Pelicans kadrosuna dahil olan Jrue Holiday ise performansını bir hayli yükselttiği sezonun ardından postseasonda da neler yapabileceğini fazlasıyla gösterdi. Serinin yıldız isimlerinden biri oldu. Serinin son maçında da 41 sayı ile playoff kariyer rekorunu kırdı. Rajon Rondo'nun da takıma etkisi ve uyumu tüm sezon boyunca açıkça görülüyordu. Postseasonda da veteran oyuncunun takıma etkisini çok daha iyi görebildiğimize inanıyorum. Chicago Bulls'dan takas döneminde Pelicans kadrosuna dahil olan Mirotic ise, Pelicans forması ile çıktığı 30 maçta 14.6 sayı, 8.2 ribaund ortalamaları ile mücadele ederek üzerine düşeni sezonda da yapmıştı. Postseasonda da müthiş bir performans sergiledi.
Her açıdan bakıldığında, kadroya dahil olan her oyuncu playoff ilk turunda üzerine düşeni yaptı. Hücumda ve savunmada ciddi bir ritim yakalayan Pelicans, Portland'ı 4-0 ile geçti ve kulüp tarihinde bir ilke imza attı. Pelicans, playoff ilk turda kulüp tarihinde ilk kez bir seriyi 4-0 ile geçti ve yine bu kulüp tarihinde kazandıkları 2. playoff serisi oldu.
Holiday'in bu seride hem savunma anlamında takıma kattıkları hem de hücum performansı ile Davis'in yanında yer alması, Pelicans'ın bu seriden aldığı en büyük ödül diyebiliriz.
Pelicans konferans yarı finalinde şu an 3-1 Warriors üstünlüğü bulunan Golden State Warriors-San Antonio Spurs serisinin galibi ile karşılaşacak. Yüksek ihtimalle serinin 5. maçında galip gelerek yarı finale yükselen taraf Warriors olacak ve Pelicans'ı eleyecekler fakat Pelicans eminim kolay pes etmeyecektir. Hatta Warriors'ı zorlayabileceklerini bile düşünüyorum. Stephen Curry'nin yokluğunda, iyi bir savunma ile bu seride son 3 sezonda 2 şampiyonluk yaşamış olan Warriors için kolay bir rakip olmadıklarını kabul etmeliyiz. Sonuç ne olursa olsun, 4-0 ile geçilen bir çeyrek final ve sezonda gerçekleştirdiklerinin yansımasını, önümüzdeki sezon Cousins'ın da dönüşü ile birlikte çok daha fazla alacaklardır.
Portland, birkaç yıldır birlikte oynayan CJ McCollum ve Damian Lillard ile geçtiğimiz sezon takıma dahil olan Jusuf Nurkic'in de hücum performansları ile sezona çok iyi bir başlangıç yapmıştı. Savunma anlamında da Nurkic'in özellikle sezon başında takıma etkisi de bu iyi başlangıcın sebeplerinden biriydi. Sezon sonuna doğru 13 maçlık galibiyet serisi yakalayan Portland, sezonu 49 galibiyet ile 3. sırada tamamladı. Damian Lillard da takımın lideri olarak gerçekten iyi bir sezon geçirerek hakettiği gibi All-Star seçildi ve sezonu 26.9 sayı, 4.5 ribaund, 6.6 asist ortalamaları ile tamamladı. Damian Lillard ve CJ McCollum ikilisi sezonu James Harden ve Chris Paul'ün (49.0) ardından maç başına 48.3 sayı ortalaması ile en skorer 2. guard ikilisi olarak tamamladı.
Bu kadar iyi geçirilen bir sezonun ardından bile Portland'ın hiçbir zaman şampiyonluk kovalayan bir takım olarak görülmediğini de ekleyebiliriz. Son 18 yılda, Portland sadece 2 playoff serisi kazandı. Yine de kimse böyle bir sezondan sonra ilk turda 4-0 geçileceklerini tahmin etmiyordu. Özellikle de DeMarcus Cousins'ın sezonu kapatmasının ardından, New Orleans Pelicans karşısında böyle bir hayal kırıklığı kimse beklemezdi.
Portland oyuncularının da sezon içinde, özellikle 13 maçlık galibiyet serisi yakaladıkları dönemde kendilerini Golden State Warriors ve Houston Rockets ile yarışacak güçte gördükleri de aşikardı. Sezon boyunca da özgüvenli söylemlerinden bunu görebiliyorduk. Portland şu an sezon boyunca aldıkları galibiyetlerin onlara yettiğini söyleyebilir, bu doğru da olabilir. Ya da geçtiğimiz sezon gibi Golden State Warriors'a ilk turda, 2 sezon önce yine Warriors'a 2. turda elenmek normal karşılanabilir. Fakat, All-Star oyuncusunu sezon ortasında kaybetmiş bir takıma 4-0 elenmeleri Portland için önümüzdeki sezon için ne gibi değişiklikler yapılabileceğini de gündeme getirdi. Şimdiden, Terry Stotts'ın görevine son verilebileceği konuşuluyor. NBA tarihinde bir maçta en çok asist yapan oyuncu olan Stotts, elendikleri maçın ardından ''Normal sezonda birçok pozitif şey yaptık. Fakat sonuçta postseasonda yaptıklarınız ile yargılanıyorsunuz.'' diye konuşmuştu. Bu seri ile birlikte son 10 playoff maçını kaybeden Blazers, kulüp tarihindeki en uzun playoff mağlubiyeti serisine ulaştı.
Lillard, seride Jrue Holiday ve Rajon Rondo savunmasında 4 maçta %35.2 şut yüzdesi ile 18.5 sayı, 4.8 asist, 4.5 ribaund ve 4 top kaybı ortalaması ile mücadele etti. Portland'ı Lillard savunmasının bu kadar etkilemiş olması, bunun her oyuncunun performansına yansıması ve hücumda da savunmada da ritmi tamamen kaybetmelerine sebep olması, Blazers için en büyük hayal kırıklığı oldu.
Serinin bu kadar kolay bitmesinin hikayesi de çok basit; Pelicans, Damian Lillard ve CJ McCollum'ı savundu. Yaptıkları şey aslında çok basitti. Lillard her fırsat bulduğunda, New Orleans Lillard'ı double team ile savundu, CJ'i yardım gerekmeksizin tek bir kişi savunuyordu. Dame oyun dışındayken ve CJ sahadayken de CJ'i Lillard gibi savunuyorlardı. Böylece ikilinin hücum üretkenliğini minimuma indirdiler. Lillard ve McCollum, iyi şut bulmakta zorlandı fakat en önemlisi, Blazers oyunda üretmekte zorlandı.
Anthony Davis'in 5 numarada klasik pivot Nurkic'e sağladığı fiziksel üstünlük, 4 numarada da şutör Mirotic ile desteklenince Pelicans'ın dış oyuncularının yarattığı fark, pota altında durdurulamaz bir çığ gibi Portland'ın üzerine çöktü. Nikola Mirotic'in dış şut potansiyeli, birebirde durdurulamayan Davis'e 4 numaradan yardım gelmesini de engelledi. Blazers, bu stratejiler ile başa çıkmak için Evan Turner'ı oyun kurucu olarak oynattı ve Dame ile CJ'i üretmekten ziyade bitirici olarak sahaya sürdü. McCollum, double team'i ayırabilmek için daha agresif oynadı. Lillard, pick and roll pozisyonlarında topu pivota potaya daha yakın pozisyonda verebilmek için topu bir saniye daha fazla elinde tuttu. Fakat, sonuç istedikleri gibi olmadı.
Bu mağlubiyetlerin ve kaybedilen serinin ardından önümüzdeki sezon için ne gibi değişiklikler gelecek göreceğiz, bu muhtemelen ilk olarak koç değişikliği ile başlayacak.
New Orleans Pelicans'tan bahsedecek olursak, DeMarcus Cousins'ın sezonu kapatmasının ardından ipleri eline alan Anthony Davis yanında Jrue Holiday ile birlikte play-off'a 6. sıradan girmeyi başardı. Davis, takımın böyle bir sezon geçirmesinin ve yarı finale yükselme başarısını göstermesinin en büyük mimarı. Sezonu 28.1 sayı, 11.1 ribaund, 2.6 blok ortalamaları ile tamamlayan Davis, MVP adayı olarak da gösteriliyor.
2013-14 sezonunda Pelicans kadrosuna dahil olan Jrue Holiday ise performansını bir hayli yükselttiği sezonun ardından postseasonda da neler yapabileceğini fazlasıyla gösterdi. Serinin yıldız isimlerinden biri oldu. Serinin son maçında da 41 sayı ile playoff kariyer rekorunu kırdı. Rajon Rondo'nun da takıma etkisi ve uyumu tüm sezon boyunca açıkça görülüyordu. Postseasonda da veteran oyuncunun takıma etkisini çok daha iyi görebildiğimize inanıyorum. Chicago Bulls'dan takas döneminde Pelicans kadrosuna dahil olan Mirotic ise, Pelicans forması ile çıktığı 30 maçta 14.6 sayı, 8.2 ribaund ortalamaları ile mücadele ederek üzerine düşeni sezonda da yapmıştı. Postseasonda da müthiş bir performans sergiledi.
Her açıdan bakıldığında, kadroya dahil olan her oyuncu playoff ilk turunda üzerine düşeni yaptı. Hücumda ve savunmada ciddi bir ritim yakalayan Pelicans, Portland'ı 4-0 ile geçti ve kulüp tarihinde bir ilke imza attı. Pelicans, playoff ilk turda kulüp tarihinde ilk kez bir seriyi 4-0 ile geçti ve yine bu kulüp tarihinde kazandıkları 2. playoff serisi oldu.
Holiday'in bu seride hem savunma anlamında takıma kattıkları hem de hücum performansı ile Davis'in yanında yer alması, Pelicans'ın bu seriden aldığı en büyük ödül diyebiliriz.
Pelicans konferans yarı finalinde şu an 3-1 Warriors üstünlüğü bulunan Golden State Warriors-San Antonio Spurs serisinin galibi ile karşılaşacak. Yüksek ihtimalle serinin 5. maçında galip gelerek yarı finale yükselen taraf Warriors olacak ve Pelicans'ı eleyecekler fakat Pelicans eminim kolay pes etmeyecektir. Hatta Warriors'ı zorlayabileceklerini bile düşünüyorum. Stephen Curry'nin yokluğunda, iyi bir savunma ile bu seride son 3 sezonda 2 şampiyonluk yaşamış olan Warriors için kolay bir rakip olmadıklarını kabul etmeliyiz. Sonuç ne olursa olsun, 4-0 ile geçilen bir çeyrek final ve sezonda gerçekleştirdiklerinin yansımasını, önümüzdeki sezon Cousins'ın da dönüşü ile birlikte çok daha fazla alacaklardır.