Cedi Osman'ın Basketball Insiders'da Yayınlanan Röportajı

Basketball Insiders, Cleveland Cavaliers forması ile NBA'de çaylak sezonunu geçiren Milli oyuncumuz Cedi Osman ile konuştu.

Basketball Insiders: Avrupa ve Euroleague'den sonra NBA'de ilk sezonunu geçiriyorsun. Beklentilerini karşıladı mı?

Cedi Osman: Burada farklı kurallar var ve farklı bir basketbol oynanıyor. Avrupa'da daha yavaş bir oyun oynanıyor burada ise sürekli tempolu ve hızlı hücumların olduğu bir oyun. Aslında benim sevdiğim oyun bu tarz. Avrupa'da da sürekli tempolu oynuyor ve sürekli koşuyordum. Sahaya her zaman enerjisini yansıtan bir oyuncuydum, bu yüzden buraya adapte olmak zor olmadı.

BI: NBA'de çok fazla Avrupalı oyuncu var ve artıyor. Oradaki yetenek havuzu konusunda neler söylersin.

Osman: Avrupa'da birçok yetenekli oyuncu var. Sizin de dediğiniz gibi NBA'de de birçok Avrupalı oyuncu. Mesela Dirk Nowitzki, o bir efsane. 2 Türk oyuncu örneği verebilirim - Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur - bir şampiyonluk kazandı.

BI: Kesinlikle. Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'u ne kadar tanıyorsun?

Osman: Mehmet Okur ile birkaç kere konuştum. Bu sezon bir kez de Summer League'de karşılaştık. Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı olduğu için Hidayet Türkoğlu ile de konuşuyordum.

BI: Son birkaç maçta benchten gelerek ciddi süre aldın. Aynı şeyi Atlanta Hawks karşılaşması için ve New York için de söyleyebiliriz.

Osman: Her zaman pozitif düşünüyorum. 2. beş olarak sahaya çıktığımda her zaman sahaya enerjimi yansıtmaya çalışıyorum çünkü Ante Zizic ile birlikte en genç oyuncuyum. Ne zaman süre alsam, sahada hem hücum hem savunmaya enerjimi yansıtmaya çalışıyorum. Sahada olabildiğim kadar hızlı olmaya çalışıyorum. İyi oyuncuları savunmaya çalışıyorum ve bu benim basketbol yeteneklerimi geliştiriyor. Bu takımın bir parçası olduğum için çok mutluyum ve iyi süreler alıyor olmak benim için çok önemli.

BI: Son yaptığın röportajda korkmak için bir sebebin olmadığını ve soğukkanlı olduğunu belirtmiştin. Neden böyle hissediyorsun?

Osman: 16 yaşından beri profesyonel olarak basketbol oynuyorum, aslında 12 yaşımda ödeme almaya başladım. Çok uzun zamandır profesyonel olarak oynuyorum. Birçok iyi oyuncuyla oynama fırsatım oldu. Bu yüzden korkmak için bir sebebim olmadığını söyledim, çünkü burada oynayabileceğimi biliyorum. NBA dünyadaki en iyi lig. Korkmak için bir sebebim yok çünkü buraya gelebilmek için yıllardır çalışıyor ve elimden geleni yapıyorum. Burada uzun yıllar kalmak istiyorum.

BI: Parkedeyken kendinden neler bekliyorsun? Her zaman sahada hücum ve savunmada tempolu olduğunu belirttin. Bunun dışında bir şey var mı mental olarak?

Osman: Tabii ki. Sadece çaylak olarak değil, her zaman sahaya çıktığımda enerjimi yansıtmaya çalışıyorum. Kötü gittiğimizde ya da geri düştüğümüzde ivmeyi değiştirmek istiyorum. Bunun için çok çalışıyorum. Çok özel oyuncularımız var ve onlardan öğrenecek çok şeyim var. Dünyadaki en iyi takımlardan biriyiz. Umarım ilk senemde şampiyonluk kazanabiliriz. Benim için çok anlamlı olur.

BI: Antrenmanlarda ekip sana hangi konularda kendini geliştirmen için yardımcı oluyor?

Osman: Farklı savunmalar var. Burada savunma 3 saniyesi var. Bu benim için alışması zor bir durum çünkü Avrupa'da ne olursa olsun boyalı alanda kalabiliyorsunuz. Savunma 3 saniyesi yok. Burada farklı. Koçlar bana bu konuda çok yardımcı oluyor, bu yüzden şuan böyle bir sıkıntım yok fakat ilk başta zorluk çektim.



BI: Takım henüz tam anlamıyla sağlıklı değil. Isaiah Thomas, Tristan Thompson ve Iman Shumpert dönecek. Bu oyuna biraz etki edebilir. Daha önce G-League'e gidip Canton Charge forması giydin. Çok fazla süre aldın ve müthiş bir iş çıkardın. Bu senin hazırlandığın bir şey miydi? Tekrar öyle bir durum olursa orada oynamak konusunda ne hissediyorsun?

Osman: Iman Shumpert sakatlanmadan önce çok fazla süre alamıyordum bu yüzden oraya ben gitmek istedim. Ne zaman vaktim olursa orada oynayabileceğimi söyledim. Antrenmanlardan önce de burada çalışıyorum. Bu yüzden oraya gitmek istedim. Cavaliers GM'i Koby Altman ile konuştum ve bu konuda beni destekleyeceğini söyledi.

BI: Kendi hashtagin var #TheFirstCedi. Anlamını açıklayabilir misin?

Osman: Türkiyede bir menajerlik firması ile çalışıyorum ve benim profilim ve markam (gülüyor) ile ilgili çok iyi iş çıkarıyorlar. ''The First Cedi'' çünkü adım Cedi ve çoğu kişi Star Wars'tan dolayı bana Jedi diyor. Türkiye'de ''C'' aynı zamanda ''J'' olarak okunuyor. Bu yüzden First Jedi.

BI: Star Wars hayranı mısın?

Osman: Evet. Yeni filmlerinin daha iyi olduğunu düşünüyorum.

BI: Cleveland'da soyunma odası veteran oyuncularla dolu. Kendini herkes ile rahat hissediyor musun?

Osman: Kesinlikle. Kendimi rahat hissediyorum. Veteran demek istemiyorum çok iyi ve profesyonel oyuncularımız var. Soyunma odasında, takım yemeklerinde ya da yolculuklarda çok eğleniyoruz. Bu benim ilk izlenimim. Amerika'ya geldim ve adaptasyonun zor olacağını düşünüyordum fakat tam tersi oldu. İlk günden beri bana çok yardımcı oluyorlar.

BI: Özel olarak yakın olduğun biri var mı? Daha önce Zizic'ten bahsettin.

Osman: Ben ve Z yakınız. Aynı dili konuşuyoruz. Türkiye'de aynı ligde oynadık. Fakat herkesle yakınım. Channing Frye mesela, her zaman oyunlarla ve başka şeylerle ilgili konuşuyoruz.

BI: LeBron ile oynamak - kelimelere dökebilir misin?

Osman: Bakın .. duraklıyor .. bu çılgınca bir şey. Küçükken oyunlar oynuyordum özellikle 2k ve sürekli onunla oynardım. Tabii ki bir NBA oyuncusu olmak hayalimdi. Fakat Derrick Rose, LeBron James, Dwyane Wade, Kevin Love, Isaiah Thomas ile oynuyor olmak çılgınca. Hiç bu oyuncular ile aynı takımda olacağımı düşünmemiştim. Daha sonra onlarla oynadığımı tam olarak idrak ettiğimde, yapabileceğim tek şey çok çalışmak ve onlardan ne öğrenebiliyorsam öğrenmek.

BI: Bu oyuncuların ve Tyronn Lue'nun senin hakkında övgü dolu konuştuğunu duymak sana nasıl hissettiriyor?

Osman: Bu gerçekten mükemmel bir şey. İlk gün, medya gününde LeBron basın toplantısında herkes hakkında konuştu. Benim hakkımda da konuştu . EuroLeague'i, başka şeyleri biliyordu ve çok mutlu oldum. Çok gurur duydum. İlk günden itibaren o da herkes gibi bana çok yakın davrandı.

BI: Kişiliğin hakkında insanlar ne bilmeli? Söylenmemiş bir şey var mı?

Osman: Aslında özel bir şey yok (gülüyor). Her zaman gülen ve enerjik biriyim. Her zaman pozitifimdir, şakalar yaparım, sıcak ve arkadaşcanlısı olmaya çalışırım. En önemlisi de iyi bir karakter olmaya çalışırım.

BI: Son soru - bu diyaloğa dayanarak İngilizceyi çok rahat konuştuğunu söyleyebilirim. Bu tarz şeylerde kim yardımcı oldu?

Osman: Önceki takımımda çok fazla Amerikalı oyuncu vardı - Jordan Farmar, Jamon Gordon, Derrick Brown, Bryant Dunston, Jayson Granger.. Dario Saric ve Furkan Korkmaz ile de oynadım. Bunlar hep İngilizce konuşan oyuncular. Her zaman onlarla konuşuyordum ya da onları dinliyordum.Ne konuştuklarını değil, nasıl kelimeler kullandıklarını ve ne tarz cümleler kurduklarını dinliyordum. Bu şekilde İngilizce öğrendim.